Türkiye'de oynama avantajından da öte büyük coşkunun, ulusal heyecanın, basketbol sevgisinin zaman zaman basketbol teknik değerlerinin üzerine dahi çıkabilecek büyük ve gerçek avantajlar olduğundan bahsetmiştik. Maçı televizyondan seyredenler; ısınmalara, stretchinge kameralar iyice yaklaşıp zoom yaptığında herkesin gözündeki o inancı, o heyecanı o kadar kolay okuyorlar ki... Bu kadar isteyerek oynayınca da hem yardımlaşmanın dozu art ı - y o r hem de hataları bertaraf edebiliyorsun.
Kerem Gönlüm'ü üç numaraya çekip takımı uzatmak, Tanjeviç'in bitmeyen inancı ve arzusu. Açıkçası Kerem'den üç numara yapmanın benim de aklıma yatmadığı şablonu dün başarıyla uyguladık. Alan savunmasının önüne Sinan'ın getirdiği dinamizm, Ruslar'a 13 dakika basket şansı vermedi. Hidayet bile kendi kendine biraz da gereksiz olarak yarattığı baskıyı maçın son bölümüne 5/6 isabet sıkıştırarak üzerinden attı.
ÖMER-SEMİH UÇAN KUŞA İZİN VERMEDİ
Rus çember altının becerisi ve kalitesi dün gece istatistiklere yansımadıysa bu onların başarısızlığından öte Ömer Aşık ve Semih'in uçan kuşa bile izin vermedikleri çember altı hakimiyetinden kaynaklandı. Bu ikili üçüncü çeyrekteki 15 sayımızın 11'ine imza attı.
Bu arada Kerem Tunçeri ve Ender'in de bir özelliğini dün gece ulusça fark etmiş olduk. Arjantin'i elimizden kaçırdığımız akşam vurgulamıştım. Onlar önce Ankara, sonra İstanbul'a damgalarını vuracaklar diye... Güven verildikçe, kendileri özgüven kazandıkça nasıl büyüceklerini çok iyi bildiğim bu ikili, dün oynadığımız pozitif basketbolun değerli parçaları oldular.
Grubun yarınki final maçında ilk iki sınavını kör topal kazanan Yunanistan'a cezaları biten Fotsis ve Baby Shaq'ın da katılacağını bilerek arzumuzu daha da üst düzeye çekmeliyiz.
MAÇIN ÜÇ ANAHTARI
* 40 dakika boyunca Kerem ve Ender'in elinde kalan oyun temposu ve kontrolu.
* Pota altı sayıları (28-16 öndeyiz),yardımlaşması ve içeriye inançla inen toplar.
* İkinci yarı Hidayet'in dönüşü.
