Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Ziraat’ten ekmek çıkmaz!

Şu FETÖ'cüler ve avanesine acımamak elde değil. Taşeronluk yaptıkları hiçbir işte 'büyük abileri'nin istediği gibi Türkiye'yi dize getiremediler. Gezi'ydi, 17-25 Aralık'tı, 15 Temmuz'du, Zarrab'dı her bir kumpas teker teker çöktü. Ama yine de arlanmıyorlar.
ABD'de hapisten çıkmak için yalan söylediğini teyit eden adamın beyanlarını alıp köpürttüler.
Türkiye'deki bankaları zora sokacaklarını sandılar, olmadı.
Fakat "yenilen pehlivan güreşe doymaz" ya... Aynen o misal... Bu kez Ziraat Bankası'nın New York şubesini kapatmasından ekmek çıkarma derdindeler.
Üzgünüm, bu da tutmaz!
Nedenini anlatayım...
Ziraat Bankası öyle Zarrab/Atilla davası nedeniyle filan kapatmadı şubeyi...
Verimsizlik-yetersiz müşteri ve kârsızlık etkili oldu. Hem de şube kapatma kararı bugünün meselesi değil. Banka, üç yıl önce 8-9 müşterisi bulunan ve 7-8 personel istihdam etmek durumunda kaldığı New York Şubesi'nin kâr etmesinin neredeyse imkânsız olduğunu gördü.
Amerika'da bankacılıktan ayrılmaya karar verdi. Eylül 2016'da New York Finansal Hizmetler Departmanı'na kapanışa ilişkin çalışmaların başlatılması için talepte bulundu. Bu çalışmalar yaklaşık bir yıl sürdü. Kasım 2017'de Ziraat Bankası Amerika'daki varlığını yurtdışı strateji ve yapılanma planları doğrultusunda kendi isteğiyle sonlandırdı. Banka yönetimi defalarca ABD'de bankacılık yapmayacağını kamuoyuna deklare etti. Uluslararası bankacılığın yeni merkezinin Londra olduğunu düşünerek, geçen yıl orada bir bina satın aldı. Belli ki, stratejik plan ABD değil Londra üzerine kuruldu. Üstelik, Ziraat geçmişte de Hollanda, Japonya, Afganistan, Pakistan ve Belçika'dan da verimsizlik sebebiyle çıkmıştı.
Hal böyleyken, Türkiye'de bir kesim neden süreci Amerika'daki davayla ilişkilendirip algı operasyonu yapmaya çalışıyor anlamıyorum. Bunu yapanların aklı şuna yetmiyor mu? Ziraat Bankası'nın New York şubesinin regülasyonlara aykırı bir işlemi olsa Fed veya New York Finansal Hizmetler Departmanı böyle gönüllü kapanışa müsaade eder mi?
Unutmayalım, bu ülke, bu bankalar, bu kurumlar hepimizin. Olmayanı olmuş, yoku var gibi göstererek bir şey elde edilemez.
Yazımı, 1888'de Ziraat'i memleket sandıklarından bankaya dönüştüren Sultan Abdülhamit Han'ın şu veciz sözü ile bitirmek isterim: "Savaş yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin topyekün ateşe girmesidir. Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi, yenilgi kaderdir."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA