Birkaç gündür yurtdışındaydık.
Cumartesi günü Ankara'ya döndük ve iki "coşkulu kalabalık" gördük.
Biri "Meclis çoğunluğu."
"Türban lehine" kalkan parmaklar.
Diğeri "Sıhhiye meydanını dolduranlar."
"Türban aleyhine" atılan sloganlar.
***
TV kanallarında bir gezinti yaptık.
Manzara "bölünmüşlük" manzarası.
Dün sabah gazetelere baktık.
Yine "aynı manzara."
***
Pazar saat 12.00...
TBMM Başkanı Köksal Toptan'la konuştuk:
- Sayın Başkan... Bölünmüşlük manzarası...
- Bölünmüşlük manzarası çok sert bir yorum olur... Türk toplumu öyle kolay kolay bölünecek bir toplum değil.
***
- Sayın Başkan, bazı hassasiyetler var.
- Biliyorum... Bir laiklik hassasiyeti var... Ayrıca türbana bağlı bir laiklik hassasiyeti de var... Ama bir şey daha var.
- Nedir?
- Türbanı savunan bu kadar büyük bir kesimin, yüzde 80'e yakın bir çoğunluğun, laikliğe karşı olduğu düşünülemez.
- Yüzde 80 mi?
- Kamuoyu araştırmaları yüzde 71.5 gösteriyor.
***
Köksal Toptan:
- Bizim laiklik anlayışımız, Osmanlı'dan devraldığımız başka dillere ve dinlere hoşgörüyü esas alan bir geleneğe dayanıyor... Ortaköy'e gidin camiyi, kiliseyi, sinagogu bir arada göreceksiniz.