Esen ile Pavarotti

Allah "adama" ses vermiş.
Teknenin güvertesine, bir kolunda "gelin", bir elinde "mikrofon" öyle bir gelişi var ki...
Richard Wagner'den "Coral" ile.
"Boğaz inliyor."
Ses "etraftaki teknelerden" değil, sahilden duyuluyor.
"Sesi duyan" tanıyor, geline damada el sallıyor.

***
"Wagner-Coral" bitti.
Bir alkış koptu.
"Hakan" diye bağırdık.
"Durmak yok yola devam."
O da "devam etti."
Özdemir Erdoğan'dan "Pervane" ile.
***
Dedik ya "Allah adama ses vermiş."
O da "Allah'ın verdiği ile yetinmemiş."
Avusturya'ya, Fransa'ya, Almanya'ya gitmiş.
"Pişmiş, yetişmiş, ilerlemiş."
***
"Adam" Viyana'ya gitmiş, Mozart'ın Cosi fan tutte operasındaki Ferrando rolü ile "Avusturya, Hollanda ve Almanya'da turneye çıkmış."
"Adam" Salzburg Festivali kapsamında Haydn'ın "Acis ve Galatea", Offenbach'ın "Les Bavardes" operalarında "başrolü seslendirmiş."
Biz perşembe gecesi, saat 24.00'e yaklaşırken "adamdan" ne istesek beğenirsiniz?
***
- Hakan!..
- Efendim Yavuz Abi.
- Neden saçların beyazlanmış arkadaş?
***
"Adam" Luciano Pavarotti'nin öğrencisi.
Pavarotti'ye benzerliğinden dolayı ona Avrupa'da "Türk Pavarotti'si" diyorlar.
Ama adam "şımarık" değil, "kasıntı" değil, "ne oldum delisi" değil, "halktan kopuk" değil.
***
Hakan Aysev bir gürledi ki "gök gürültüsü" sanırsınız:
- "Neden saçların beyazlanmış arkadaş, Sana da benim gibi çektiren mi var?"
***
"Boğaz" inledi.
Gezi tekneleri motor durdurup Pavarotti'yi dinledi.
Ve Hakan da devam etti:
"Yıllardır soruyorum bu soruyu kendime,
Allah'ım bu dünyaya Esen'le evlenmek için geldim."
Dedik ya "Allah adama ses vermiş."