Cumhurbaşkanı Gül'ün Meclis'teki "düne takılıp kalmayan, geleceğe yelken açan" konuşmasını dinlerken, aklımıza "Ekin Deligöz" geldi.
Tokatlı Ekin Deligöz;
Federal Alman Parlamentosu'na 4 kez üst üste giren ilk yabancı.
Avrupa'da/Almanya'da yıllardır ezilen/ horlanan Türklerin saygın temsilcisi.

***
Ekin Hanım'ın "siyasal yaşamı bir roman." Bir gün ondan "uzun uzun" bahsederiz. Dün Abdullah Gül'ü dinlerken "neden Ekin Deligöz'ü hatırladığımıza" gelince...
Ekin Deligöz "seçim kampanyasını/siyaset felsefesini" şu sözler üzerine kurdu:
- Geçmişi değiştiremeyiz, geleceğe bakalım.
***
"Almanlarla" konuşurken de bunları söyledi.
"Türklerle" konuşurken de.
"Dün, dünde kaldı" dedi.
"Yarın daha mutlu, daha huzurlu, daha refah içinde yaşamak için ne yapabiliriz, birlikte ona bakalım."
Dün Abdullah Gül'ü dinleyen Meclis'te;
"Çiçeği burnunda/ilk kez seçilmiş" isimler de vardı, "kıdemliler" de.
Kıdemliler... Deniz Baykal, Köksal Toptan, Ali Topuz, Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu gibi "defalarca" sandıktan çıkanlar... Değişik "şeref mevkilerinde" oturanlar.
Abdullah Gül dün "Cumhurbaşkanı" olarak değil de "milletvekili sıfatıyla" Meclis'te olsaydı, hangi "sırada/sınıfta" yer alacaktı?
Meclis'in "akil adamları... Tecrübe küpleri" arasında.
***
Devlet Bakanlığı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı...
Gül'ün dün yaptığı konuşma "yılların süzgecinden geçmiş bir akil adamın siyaset/ demokrasi dersi" gibiydi.