Berlin'de 10 yıldır "Eyalet milletvekilliği" yapan ve 27 Eylül seçimlerinde "Federal Meclis" için adaylığını koyan, Gümüşhane-Kelkit'in Akdağ Köyü'nden Özcan Mutlu ile ilgili bir anımız var.
Özcan Mutlu'ya "Berlin'de seveniniz çok" demiştik de...
Gülmüştü:
- Doğru... Berlincan beni sever... Bağrına basar.
***
Sonra sözlerine açıklık getirmişti:
Berlin'de Erzincanlı çok.
Biz Kelkitliyiz... Aynı yöre sayılır... Burada Gümüşhaneliler de Erzincanlı bilinir.
Onun için Berlin'in bir adı da Berlincan'dır.
***
Dört dönem üst üste Alman Federal Parlamentosu'na girmeyi başaran
"Tokatlı Ekin Deligöz'le" konuşurken de
"uyum-açılım" konusuna girmiştik.
Ekin Hanım bir ara demişti ki:
"Neydik" sorusunu bir yana bırakalım.
"Ne olacağız" sorusuna yanıt arayalım.
"Neydik"e takılıp kalırsak küçülürüz, fakirleşiriz, birbirimizi kırarız.
"Ne olacağız"a odaklanırsak uzlaşırız, büyürüz, zenginleşiriz.
***
Almanlar yıllarca
"bizimkilerle" didiştiler. Şimdi
"açılımın-uyumun" peşindeler.
Biz de burada
"kendi içimizde" didişip duruyoruz. Ama
"açılımı" bir türlü kırıp dökmeden konuşamıyoruz.
***
Aslında açılım meselesinde
"yurtdışındaki Türkler'in birikimlerinden de" yararlanmak gerek.