Seçimin üzerinden henüz 3 gün geçti... Kiminin öfkesi burnunda... Kiminin de burnu havalarda... Normaldir.
Siyasette viraj almak kolay değildir.
Herkesin sağlıklı değerlendirme yapması için biraz zaman gerekir.
Bu süre içinde yapılacak iş "Susmayı becerebilmektir."
Kimse "Erken konuşmamalıdır."
"Yarın geri almak zorunda kalacağı" sözleri söylememelidir.
"Siyaset derslerine" devam edelim mi?
27 Mayıs 1960'ta ihtilal oldu... Siyasi iktidar Yassıada'ya yollandı.
16 ay sonra Adnan Menderes ve iki arkadaşı idam edildiler... 17 Eylül 1961.
İdamların üzerinden 1 ay geçmeden seçim yapıldı... 15 Ekim 1961.
Seçime 4 parti katıldı:
Cumhuriyet Halk Partisi... Yüzde 36.7 oy... 173 milletvekili.
Adalet Partisi... Yüzde 34.8 oy... 158 milletvekili.
Yeni Türkiye Partisi... Yüzde 13.7 oy... 65 milletvekili.
Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi... Yüzde 14 oy... 54 milletvekili.
Hiçbir parti "Tek başına hükümet kuramıyordu."
"Uzlaşma" gerekiyordu.
Ve "Büyük uzlaşma" oldu.
Meclis'in açılmasından 25 gün sonra "CHP-AP hükümeti" kuruldu.
Bu Türk siyasetinin ilk koalisyonuydu.
Düşünün... İdam olayı henüz sıcaklığını koruyordu.
Ve Demokrat Parti'nin devamı olan Adalet Partisi... İnönü'nün Cumhuriyet Halk Partisi ile ortak oluyordu.
Zira... AP'nin yayınladığı bildirideki söylemle... "Memleketin yüksek menfaatleri ortaklaşa hükümet kurmayı zaruri kılıyor"du.
Hükümet "Birinci partinin lideri İsmet İnönü başkanlığında" kuruldu.
"İkinci partinin lideri Ragıp Gümüşpala" hükümette görev almadı.
Bakanlıklar "Eşit olarak" dağıtıldı... 11 CHP... 11 AP.
Şunu söylemek istiyoruz...
1. Şarkıdaki gibi... "Olur olur bal gibi olur."
2. İlle de "2 büyük parti koalisyon kuracak" diye bir şey yok... Kim kiminle anlaşırsa hükümet de öyle kurulur.
3. İşi yokuşa süren... İnatlaşmayı ve gerilimi sürdüren... "Toplumda karşılık bulamaz."