Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Nerede kalmıştık?

HATAY

Asrın depremi... 6 Şubat... 76 gün geçti... Can kayıpları... Yıkılan hayaller... Enkaz altında kalan anılar... Deprem acısı sona ermedi.
50 binin üzerinde canımızı toprağa verdik... Anneler... Babalar... Bebekler.
En büyük kayıp Hatay'da... 21 bin 952... Hala bulunamayan cenazeler var.
Onun içindir ki Hatay'ı komşu kapısı yaptık.
Kırıkhan, Defne, Hassa, Samandağ'ı mesken tuttuk.
Çadır okullar... Konteyner eczane... Baraka market... Dolaşırken, Hataylı bir kadın dedi ki:
- Ne oldum demeyeceksin, ne olacağım diyeceksin.

***

BURUK BAYRAM

Kırıkhan'dayız... Konteyner kentte... Hüseyin Yayman'la birlikte.
Bayram kutlaması... Hal hatır soruyoruz.
İnsanlar çadırdan çıkıp, konteynerde yaşamaktan memnun.



Ama... Hava sıcak... Önümüz yaz... Herkesin isteği aynı:
"Klima... Buzdolabı... Bir de televizyon."
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, bayramdan önce gelmiş... "Her konteynere bir televizyon" sözü vermiş... Herkes sevinmiş.
Unutmadan... Her konteyner bölgesinde Milli Eğitim'den iki sorumlu var... İyi düşünülmüş.

***

HAYALET EVLER

Çok katlı evler... Tek katlılar... Yüzlerce... Kapı, pencere sökülmüş.
Manzara... Vahşi Batı filmlerindeki terkedilmiş kasabalar gibi.



Bunlar... Yıkılmak için sırasını bekleyen evler... Siteler.
Yaklaşmak yasak.
Hataylının söylemiyle... "Hayalet evler." O kadar çok ki.

***

"OYUM, BAYRAK İÇİN, VATAN İÇİN"

Konteynerin önünde bir dede... İskemlede... Yanında bastonu.
"Buyur, otur, kahvemi iç" dedi... Kırmadık.
Adı... Hannan Doğru.
Yaşını sorduk... "90 vardır" dedi.
- Dede... Kaç çocuğun var?
- 15.
Bu sırada... Kadının biri söze girdi:
- Abi... Bir de eşlerini sor... Dede iki eşli.
O konuya girmedik... "Ya torunlar" diyerek, sohbete devam ettik.



Dede... Dedi ki:
- 30 mu? 35 mi? Var işte... Torun çok.
Sonra... Kederlendi... Mendilini çıkardı, gözyaşlarını sildi:
- 15 yaşındaydı... Aslan gibiydi... Enkazın altında can verdi... Yanarım yanarım, işte o torunuma yanarım.
- Dede... Seçim yaklaştı... Kime oy vereceksin?
Hannan Doğru, birden dikleşti... Bastonunu aldı... Yere vurmaya başladı:
Bayrağa oy vereceğim... Bu mukaddes bayrağı kimse indiremez... Bu ülkeyi bölmeye kimsenin gücü yetmez.
Vatanıma oy vereceğim... Aç, susuz kalırız ama vatanımızı böldürmeyiz.
Acımız büyük... Ama bu günler de geçer... Yeter ki askerimin, polisimin ayağına taş değmesin... Vatanıma kimse göz dikmesin.

***

KURTULUŞ CADDESİ

Dünyada ışıklandırılan ilk cadde.
General Şükrü Kanatlı komutasındaki Türk askerinin Hatay'a girdiği tarihi cadde.
Cadde üzerinde 718 tescilli eser var.
Çoğu yıkılmış... Yıkılmayanlar da hasarlı.
Caddeye giriş yasak... Yıkım sürüyor... Hafriyat kamyonunun biri gidiyor, biri geliyor... Ortalık toz duman.
Plakalara göz attık... 34-İstanbul... 01-Adana... 20-Denizli... 16-Bursa... 06-Ankara... Yüzlerce hafriyat kamyonu... Türkiye'nin her yerinden.

***

SAĞLIKÇILAR

Dolaşmaktan... Hani ne derler; ayaklarımıza kara sular indi.
Yorgunluk... Baş dönmesi... Acaba tansiyon mu düştü?
Doğru hastaneye.



Hastanenin girişinde Atatürk büstü var... Altında, Ata'nın, "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" sözleri yazılı.
Biz, bir bardak su ve bir hapla kendimize geldik.
Hüseyin Yayman ise iğneyi yedi.
Sağlık personeli... Doktorlar, hemşireler... Elleri öpülesi fedakârlar... Sizlerle gurur duyuyoruz.

***

AYDIN KASAP

Asrın felaketi de olsa... Hayat devam ediyor.



Antakya... Tarihi Uzun Çarşı... 579 dükkân var... Çoğu yıkılmış.
Yıkılmayanlardan, açılanlar var... Aydın Kasap gibi.



- Geçmiş olsun... Hayırlı bayramlar... İşler nasıl?
- Bugüne de şükür... Yıkıldık ama ayağa kalkacağız... Allah, devletime, milletime zeval vermesin.

***

PSİKOLOJİK YIKIM

Depremin olduğu gün bölgedeydik... Hatay'da... Osmaniye'de... Kahramanmaraş'ta.
Felaket öylesine büyük ki... Anlatılır gibi değil.
11 il... 101 ilçe... 7 bin köy ve mahalle depremi yaşadı.
6 Şubat'tan bugüne... 26 bin 181 artçı sarsıntı... Ve hala devam ediyor... Gecenin bir saatinde sarsıntı ile uyanıyorsunuz.
İnsanların psikolojisini düşünün artık.

***

AH HATAYIM... VAH HATAYIM

Hasarlı da olsa... Elektrikler yanmasa da... Daha önce Savon Otel'de konaklamıştık... Tarihi yapı... Tescilli... Fransızlardan kalma sabun fabrikası.
Riskli... Ama araçta ya da çadırda kalmaktansa... Otelde yatmıştık.
Bu defa... Herkes, "Olmaz" dedi.
Otelin avlusundaki çadırda kalmamız istendi.
Lokantalar, yerle bir... Oteller ya yıkılmış ya da hasarlı.
Ama... Devlet/ millet işbirliği... Belediyelerin kardeşliği... Hatay, küllerinden doğacak ve hızla ayağa kalkacak.
Yarın... Hatay notlarına devam.

***

KIRSAL... CIVIL CIVIL

Amik Ovası... Bereketli topraklar... Köylüler... Traktörler... Üretim başlamış.
Köy evleri yapılıyor... Tek katlı... Ahırlı... Depremzede memnun.
Depremden sonra köyünü terk edenler, geri dönmüş.
Kırsaldaki nüfusta, deprem öncesine göre artış var.
Hani... Ferdi Tayfur'un, "Hadi gelin köyümüze geri dönelim... Fadime'nin düğününde halay çekelim" türküsü var ya... Köye dönen dönene.
İnşallah... Şu acı biraz dinince... Düğünler... Halay çekmeler de başlayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA