Siyaset notları
Dünkü yazımızda, ulusal pencereden bakarak bir değerlendirme yapmıştık. Bugün İzmir'e yeniden bakalım: İzmir açısından yaklaştığımızda, ikinci sırada olmasına rağmen, seçimin en azından 'psikolojik düzeyde' başarılı partisi AK Parti'dir. Adalet ve Kalkınma Partisi, hangi açıdan değerlendirseniz, hem 2007 seçimlerine göre hem 2009 yerel seçimlerine göre, oylarını ciddi artırmış konumdadır. Elbette bu somut başarıda, Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay'ın iki bölgede birinci sıraya yerleştirilmesinin, açıklanan İzmir projelerinin, İzmir sermayesinin tamamen AK Parti'nin yanında yer almasının da, ciddi payı var. CHP'nin siyasi sonuçlar doğuran hataları, kendi içinden yansıttığı tartışmalı, bazen de sığlaşan üzücü kavgalı tablosu da, AK Parti'yi siyasi olarak rahatlatan bir açılım yaratmıştır. Ayrıca tüm teşkilatlarıyla çok yoğun, olağanüstü gayretle çalışan AK Parti, seçim sürecinde gündemi sürekli belirleyen konumda olmuştur.
CHP Milletvekili sayısını 'iki' fazlalaştırarak, bunu başarmış oldu. Elbette CHP, her iki bölgede de, 2007 seçimlerine göre oylarını ciddi artırmış oldu.
Ama köprülerin altından çok suların aktığını bilip, 'yerel seçim ve referandum' sonuçlarına bakarak değerlendirme yaparsak, farklı tablo ortaya çıkar.
Seçim tablosuna bakıldığında, özellikle birinci bölgede 'bağımsız adaya' giden oylar CHP'ye bir milletvekili kaybettirmiştir. Çünkü somut izlenimimize göre, başta Karabağlar olmak üzere, Buca ve bazı ilçelerde, CHP içindeki bazı gruplar daha çok listelerden kaynaklanan nedenlerle (özellikle listede seçilebilecek bir Kürt aday eksikliğinden) açık açık Nusaybin eski belediye başkanı olan bağımsız aday Mehmet Tarhan'a çalışmışlardır. Değerlendirmelerimiz sürecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.