İkinci yarıyla beraber başlayan istikrar, kazanma isteği ve yükseliş bu maçta da devam etti. Beşiktaş en önemlisi dengeli oynuyor. Bunu da oyunun geneline iyi yayıyor. Defans dörtlüsü ve önlerindeki Cisse ve Ernst ile oyunu kontrol ederken, Yusuf ve Serdar Özkan'ın bireysel yetenekleri ve katkılarıyla bu maçı arzu ettiği şekle çevirdi. Aslında maç içerisinde Beşiktaş'ın Yusuf'la beraber en etkili oyuncusu Bobo idi. Herhalde sezonun hiçbir maçında bu kadar net dört tane gol pozisyonunu üst üste yakalamamıştır. Ama bazen golcüler gününde olmayabiliyor. Bobo da gününde değildi. Serdar Özkan şans aldığı bu maçı, Yusuf'a yaptığı nefis asistle ve onun ötesinde hücum bölgesinde yaptığı iyi işlerle ve başarılı hareketlerle kendi adına olumlu bitirdi.
Hücum bölgesinde bunlara ilaveten Nobre yine hücum organizasyonlarında hem hareketli hem de agresif olarak takımın ileride top tutmasını sağladı. Ayrıca diğer oyuncuların girdikleri gol pozisyonlarında hem yaptığı koşularla hem de asistlerle hücum bölgesinin organizasyonunda her zamanki işini iyi yaptı. Orta alanda Cisse ve Ernst birlikte oynadıklarında Alman oyuncunun hücuma dönük katkısı daha fazla oluyor. Çünkü bu iki oyuncu da hem top kullanabiliyor hem de defans yapabiliyorlar. Daha da önemlisi oyun içerisinde yer değiştirerek birbirlerinin kademesini sağlıyorlar. Bunun ötesinde Sivok defansın ortasında yer aldığı zaman Beşiktaş bu bölgede de rahatlıyor. Çünkü Sivok defansif olarak iyi olmasının yanında iyi de top kullanıyor.

TORAMAN'IN EN İYİ SEZONU
Savunmadan oyun kurabilmek her zaman takımlara büyük avantaj sağlar. Bu da, Beşiktaş'a ciddi katkı sağlıyor. Beraber oynadığı İbrahim Toraman ise müthiş performansını bu maçta da tekrarladı. Gerçekten belki de Beşiktaş'ta bulunduğu dönemler içerisindeki en verimli sezonunu yaşıyor. Hem agresif hem istekli hem de hatasız oynuyor. Defansa değinirken; İbrahim Üzülmez'i de hem geride hem önde yaptığı işlerden dolayı bugün de alkışlayalım. Kaleye çok iş düşmedi diyebiliriz, bunda elbette Kayseri takımının 10 kişi kalıp hücum etkinliğini kaybetmesinin etkisi var. Ama ne olursa olsun Beşiktaş kazanmak ve şampiyon olmak istiyor. Oyuncular bu isteği performans ve davranışlarıyla ortaya koyuyorlar. Bu davranış şekli de taraftarın ve camianın inancını artırıyor. Kısacası BEŞİKTAŞ GELİYOR.