Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Peki ya sesler ne zaman Profesyonel olacak?

Profesyonel'de yaşanan olayı hâlâ anlamaya çalışıyorum. Ela geçen hafta "Ben İnci Sanlı'nın kızıyım" dediğinde Osman Yağmurdereli inanamayıp, ısrarla sormuştu: "Bildiğimiz İnci Sanlı'nın mı? Hani Maksim'de yıllar önce Bülent Ersoy'un alt kadrosunda çalışan İnci Sanlı'nın mı?" Ela "Evet" demişti. İnci Sanlı ise kendisiyle yapılan röportajda Ela'nın kızı olmadığını açıklıyordu. Konu, pazar gecesi yarışma sahnesine taşındı. Ela "Sadece isim benzerliği var. Benim annem başka İnci Sanlı" dedi. Peki Osman Yağmurdereli neden geçen haftayı hatırlatıp da, "Kızım, ben sana Maksim'de Bülent Ersoy'un alt kadrosunda çalışan İnci Sanlı mı dediğimde niye evet dedin o zaman?" diye sormadı. Böyle olunca soru işaretlerinin çengelleri, programı izleyenlerin beyinlerinde asılı kaldı. Bu arada benim geçen hafta bu sütunlarda belirttiğim "stüdyonun akustik sorunu" bu haftaki programa damgasını vurdu. Belli ki jüri, yarışmacıların seslerini net olarak duyamıyor. Şayet duysalardı, geçen hafta olduğu gibi bu hafta da Veli'nin inanılmaz detonelerini yakalayabilirlerdi. Zaten Ajda Pekkan ile Yavuz Bingöl'ün düetindeki inanılmaz ses kaymaları da bu sorundan kaynaklanıyordu. Deneyimli sanatçıların bile detone oldukları bu şartlarda, genç yarışmacılardan fazlasını beklemek hayalcilik olur. Geçen hafta Barış'ın söylediği "Bende bu yetim kirazlar al al dururken" şarkısının "kadın şarkısı" olduğunu söyleyip, repertuarı hazırlayanları eleştiren Ajda Pekkan ise bu hafta Yavuz Bingöl ile beraber Mihriban'ı söyledi. Şarkının sözleri şöyleydi: "Sarı saçlarına deli gönlümü, Bağlamışım çözülmüyor Mihriban Mihriban. Ayrılıktan zor belleme ölümü, Görmeyince sezilmiyor Mihriban, sevdiğim Mihriban..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA