Dizilerde işlenen konuların toplumsal ahlakı, gelenek ve görenekleri tehdit ettiği yolunda gelen şikayetlerin sayısı giderek artıyor. Okurumuz Demet Özkan da benzer bir konuya değinmiş:
"Sayın Yüksel Aytuğ, yazılarınızda dizilerdeki çarpık aile ilişkilerine defalarca yer verdiniz. Ben de bir izleyici olarak dizilerdeki aile içi ilişkilere değinmek istiyorum.
Dizilerin başında şöyle bir yazı geçer: 'Bu dizideki oyuncular ve olaylar hayal ürünüdür' diye. Sayın yapımcı ve senaristler hayalleriniz bu kadar mı dar? Bu kadar mı kısır? Kişiler arası aşk ilişkileri bir türlü ailenin dışına çıkamıyor.
Aşklar hep aile içinde yaşanıyor. Ölmüş ablasının eşinden çocuk sahibi oluyor. (Lale Devri) Eşinin amcasının oğlundan çocuk sahibi olmak istiyor. (Yer Gök Aşk) Yengesinin babasıyla aşk yaşıyor. (Yer Gök Aşk) Kardeşinin kayınpederiyle aşk yaşıyor. (Bir Çocuk Sevdim) Üvey annesinin eski sevgilisiyle aşk yaşıyor ve evleniyor. (İffet)
ABD'de yapımcılara dizilerin aile bütünlüğünü zedelemeyecek, onları koruyacak şekilde olmasına ilişkin uyarılar gönderiliyor. Aile bütünlüğüne önem veren bir millet olarak, bu tarz dizilerin yapılmasına ve sunulmasına bir türlü anlam veremiyorum. Saygılar."