Şahdamarımı sıkmayın!

Çocukluğumdaki Uzakdoğu dövüş filmlerinden ve Uzay Yolu dizisinin sivri kulaklısı Mr. Spock'tan bilirim; şah damarına basınç yapıldı mı şuur kaybolur. Son günlerde toplumca şahdamarımızın sıkıldığını düşünüyorum.
Yoksa böyle şuursuz hale gelmezdik.
Gülben Ergen'in cep telefonundaki 'Şahdamarım mısın benim?' mesajı kameralara yakalanınca film koptu.
Magazin medyası 'şahdamar'lı manşetlerden geçilmez oldu. Okan Bayülgen, Medya Kralı'nda 'Şahdamarım mısın?' adıyla güfte yazdı.
Depremden sonraki en büyük travma nedenimiz Ajdar, aylar sonra 7.4 şiddetinde piyasaya çıktı ve bu sözleri şarkıya dönüştürdü:
Stüdyoda "Şah şah şah, dam dam dam, ar ar ar, Ajdaaaar" diye tepinirken, Kırmızı Halı programı bunu kameraya kaydetti ve yayınladı.
Hem de nasıl yayınladı biliyor musunuz? Görüntünün üzerine başka yerde kullanılmasın diye kocaman 'Kırmızı Halı Özel' logosu bastırarak...
Mübarek, sanki Ajdar'ın son bestesi değil de, Rihanna'nın henüz hiçbir yerde yayınlanmamış son albümünün mastır kaydı...
Kendimi sıkıp şarkıyı sonuna kadar dinlediğim o talihsiz andan itibaren kısmi felç halindeyim.
Sanki Mister Spock gelip de şahdamarımı sıkmış gibi...
Uhura, beni tekrar gemiye ışınlar mısın bacım?