Dizi nasıl konuşturulur?

Tam da üzerine denk geldi... Geçen hafta bu sütunlarda 'Senaristlik zor zanaat' diye yazmış, senaristlerin; yapımcı, kanal yönetimi, reklamcı kuşatması ile nasıl yoldan çıkarıldığını güncel örnekleriyle ortaya koymuştum. Bu kaotik düzenden(!) sevgili Gani Müjde de nasibini aldı. Senaryosunu yazdığı Salih Kuşu dizisinde Galatasaray formasının çöpe atıldığı sahne yüzünden Gani'ye sarı-kırmızılı camiadan tepki yağdı.
UltraAslan taraftar grubu da Müjde'ye dava açtı. Oysa Gani Müjde böyle bir sahne yazmamıştı. Söz konusu sahne; metinde yer almamasına rağmen, setteki çekimler sırasında doğaçlama olarak ortaya çıkmış ve kaydedilmişti. Görüntüler internete sızınca kıyamet koptu. Herkes diziyi ve özellikle de senaristi Gani Müjde'yi topa tuttu. Ama Gani Müjde böyle bir sahneyi yazacak kadar aklını peynir ekmekle yememişti!
Her şey setteki bir 'şakalaşma'dan ibaretti. Yapımcı Süreç Film'in sahibi sevgili Ali Gündoğdu da çığ gibi büyüyen tepkilerin paniğiyle bir açıklama yapıp özür diledi. Ayrıca dizinin yeni bölümü için bir 'özür sahnesi' çekilmesi kararlaştırıldı.
Gelelim olayın en dikkatçekici yönüne...
Son dönemde dizilerde akıl almaz olaylar meydana geliyor. Bir dizide efektlerin montajı unutuluyor (Küçük Kıyamet). Söz konusu dizi, günlerce medyanın gündemine yerleşiyor. Bir başkasında set kavgalarının sonu gelmiyor (Lale Devri). Ve sonuncusu da forma olayı...
Acaba bir başka senaryo grubu da 'diziyi medyanın gündemine taşımak için' ayrı bir senaryo çalışması yapıyor olmasın?