Zahide'ye yetiş'meseler?
ATV'de Zahide ile Yetiş Hayata programını sunan Zahide Yetiş, yardıma muhtaç bir kadın kılığına bürünmüş, Bakırköy'ün Özgürlük Meydanı'nda vatandaşlardan ekmek parası istiyor ve böylece halkın 'duyarlılığını' test ediyordu.
Ekmek parası istediği bir adam, ona hemen sahip çıktı(!) Elini önce boynuna, sonra sırtına doladı. Eline 15 kuruş tutuşturdu. (Bir ekmek parası bile değil) "Gel şuraya oturalım, daha da vereceğim" dedi. "Seni bu hale getirenleri bana söyle, pişman edeyim onları" filan diye atıp tuttu. Zahide adama "Abicim" diyor, adam da ona "Bacım" diye hitap ediyordu. Ama kolaylıkla 'elle taciz' olarak yorumlanabilecek hareketler de artarak sürüyordu. Sonunda Zahide adamın elini itmeye, ondan kaçarak uzaklaşmaya çalıştı. Ama kar etmedi.
Adam hem tacizini sürdürüyor, hem de üç dakika önce tanıdığı gariban kadına "Seni çok seviyorum" diyordu. Sonunda Zahide dayanamadı ve üzerinde bulunan mikrofon vericisinden "Arkadaşlar" diye seslenerek, onu uzaktan görüntüleyen ekibine 'imdat' çağrısında bulunup adamın elinden kurtulmayı başardı.
Zahide Yetiş, başından geçeni stüdyoda anlatırken zangır zangır titriyor, ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Bir taciz vakasının kadın ruhu üzerinde nasıl bir tahribata neden olduğunu o an çok daha iyi anladım. Siz bir de şiddete, işkenceye, tecavüze maruz kalanların ruh halini düşünün...
Pek çok kadının üzerinde mikrofon yok. Onu uzaktan kamera ile izleyip 'tam zamanında' yardıma koşacak ekip arkadaşları da... Zahide kadar güçlü değil hiçbiri... İşleri, güçleri, önemli mevkilerde dostları da yok... Sadece bir ekmek alabilmenin, evindeki bebeye bir litre süt götürebilmenin derdindeyken, kurda kuşa yem oluyorlar. Ama televizyonda programları olmadığı için onların sesini duyayoruz whiçbirimiz...
Sevgili Zahide'nin programında söylediği gibi:
"Allah kimseyi bu kadar aciz ve muhtaç durumda bırakmasın..."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.