YÜKSEL AYTUĞ

Kadı’dan dersler

Yurdaer Okur'u atv'nin dizisi Yeter'de izliyor musunuz? Yok eğer seyretmiyorsanız, çok şey kaybediyorsunuz. Okur, dizinin içinde resmen 'oyunculuk atölyesi' ya da plaza Türkçesi'ndeki moda karşılığıyla 'workshop' açtı. Sinsi, intikamcı ve menfaatçi bir beyin cerrahı, ancak bu kadar gerçekçi canlandırılabilir. Oyunculuğa yeni başlayan ya da kariyerini oyunculuk üzerine kurmayı düşleyen gençler, bu 'bedava' kursu kaçırmamalı bence.
Yurdaer Okur'un bir başka oyunculuk resitaline ise geçen hafta TRT 1 ekranlarında yayınlanan 'Saruhan' isimli TV filminde rastladım.
Karakter iyi yazılmış, diyaloglar da harika kurgulanmıştı kurgulanmasına ama Yurdaer Okur da rolün hakkını ziyadesiyle vermişti. Gözü pek, adil ve merhametli 'Saruhan Kadısı' performansını adeta nefes almadan izledim.
Saruhan Kadısı'nın 'kıssalarından' iki de 'hisse' çıkardım. Kadı, oğlunun katilinin bir an önce bulunması için şehzade ile yakınlığını öne sürüp gözdağı vermeye çalışan adama şöyle veriyordu dersini: "Adalet, mevkiye göre tecelli etmez ağa. Adaletin urganı esnek olur. Yeri geldiği zaman tebanın, yeri geldiği zaman paşanın boynuna uyar."
Nitekim, filmin sonu da aynen Kadı'nın söylediği gibi bitiyordu. Ama beni asıl etkileyen, Kadı'nın bir başka kararıydı. "Kararım şudur ki..." diyerek, karşısındaki suçlunun yüzüne karşı cezasını açıkladı: "Sen bir gayrimüslimi kandırarak, belki de İslam ile şereflenmesine engel oldun. Bu nedenle cezanı misliyle artırıyorum..."
Bir Müslüman'ın, dini İslam olmayan birine karşı işlediği suç, iki misli ceza gerektiriyormuş o zamanlar. Çünkü asıl suç o kişiye karşı değil, İslam'a karşı işleniyor sayılıyormuş. Yüce dinimizi, bu dinden olmayanlara karşı kötü gösterecek her türlü hareket, misliyle cezalandırılıyormuş. Ola ki, o gayrimüslim, bir gün İslam'ı seçmek isterse; o menfur davranış, önüne engel olarak çıkmasın diye...
Bir an durup düşündüm:; ülkemizi ziyaret eden turistleri nasıl kazıkladığımızı, hatta tacize, tecavüze uğrattığımızı...
Aslında ne kadıya ihtiyaç olurdu, ne hakime... Hepimizin içinde bir zerre 'Allah korkusu' olsaydı şayet...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.