Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

‘Popstar’... buyrun temcit pilavına!

İflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış. Televizyondaki format tıkanıklığı ve yaratıcılık zaafı, kanal yönetimlerinin eski yarışma formatlarını ısıtıp ısıtıp seyircinin önüne koymasına sebep oluyor. Son örnek, yıllar sonra yeniden Kanal D ekranlarına gelen 'Popstar' oldu.
Osmantan Erkır'ı severim.
Başarılı olmasını da gönülden arzu ederim. Ancak bu yarışmanın son kullanım tarihi çoktan dolmuş gibime geliyor. Çünkü müzik yarışmalarında yıllardır gençler değil, jüri üyeleri yarışıyor. Bu tür yarışmaların kaderi; yarışmacıların değil, jüri üyelerinin performansına bağlı. Ama artık ekranda 'söylenmedik performans eleştirisi' kalmadı. Cümleler tıpatıp birbirinin aynı. Millet artık bu klişelerden fena halde sıkıldı. Yeni jüri üyeleri Deniz Seki ve Can Bonomo, beklendiği gibi, baskın karakter Bülent Ersoy'un gölgesinde kaldı.
Program 'Bülent Ersoy Show' şeklinde konumlandırılınca, başarı ya da başarısızlığın sorumluluğu da tamamen Diva'nın omuzlarına yüklenmiş oldu. Öyle ki, Armağan Çağlayan bile 'kötü polis' olmak için yeterince zaman ve fırsat bulamadı.
Bu yılki 'Popstar'ın en büyük dezavantajı, kaliteli ve etkileyici bir yarışmacı jenerasyonunun bulunamayışı.
Öyle kötü yarışmacılar izledim ki, kulaklarıma inanamadım. Onları seçen jüri üyeleri bile gördükleri berbat performanslar karşısında zaman zaman utanacak hale geldiler. Örneğin, sahneye İrem ve Merve adında iki kız çıktı. Sanki yoldan geçerken uğradıkları barda kareoke yapar gibiydiler. Belli ki sadece kendilerini eğlendirmek, arkadaşlarına anlatacakları bir anı yakalamak için gelmişlerdi.
Keşke kendi aralarında eğlenip bizim vaktimizi çalmasalardı. Onca yarışmacı arasında gözüme sadece Edirneli Salih çarptı. Gerisi ı-ıh...
Bu arada başta Bülent Ersoy olmak üzere kimsenin anlamadığı ve anlamlandıramadığı yeni puanlama sistemi de kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramadı. Puanı yarışmacıya 'kitlemek' de biraz argo kaçtı doğrusu...
'Popstar'ın ilk bölümünün düşük reytingleri de yukarıdaki eleştirileri haklı çıkartıyor. Önümüzdeki haftalarda, atv fenomeni 'Sen Anlat Karadeniz', TRT'nin kemik izleyiciye sahip dizisi 'Diriliş: Ertuğrul', sezonun en 'butik' işi 'Börü' (Star) ve aksiyon dolu 'Yaparsın Aşkım' (FOX) karşısında kısa sürede soluğunun kesileceğinden endişe ediyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA