Gözümüz ekranda ama hangi ekranda?

Siz de televizyonu 'radyo gibi' kullananlardan mısınız? Yani pek çokları gibi televizyonu sadece kulağınızla takip edip aynı anda elinizde tuttuğunuz cep telefonu ya da tabletin ekranından sosyal medya ile mi ilgileniyorsunuz?
Son dönemde dikkatimi çeken bir durum bu. Neredeyse herkes evde, iş yerinde televizyona bakmayı unuttu.
Aslında televizyon karşılarında açık duruyor ama onlar cep telefonu ya da tabletlerinin ekranlarına gömülmüş durumdalar.
Sadece 'fırsat bulduklarında' kafalarını kaldırıp televizyonlarına şöyle bir bakabiliyorlar.
Bu durumda televizyon sektöründe seslendirme ve efekt kullanımının son derece önem kazandığını düşünüyorum.
Artık izlenmek istiyorsanız, öncelikle 'sese' önem vereceksiniz. Örneğin; dizi diyaloglarında sesi örten fon müziği, reytingin en büyük katili haline geldi. Haber bültenlerinde eğer o haberin izlenmesini istiyorsanız, bandın başına mutlaka 'cayırtılı' bir ses efekti koyup o sırada sosyal medyaya odaklanmış izleyiciyi 'dürtmeniz' gerekiyor.
Magazin programlarında dikkat çekici, uyarıcı 'seslendirmeler' ise olmazsa olmaz haline geldi. Gündüz ekrana gelen yarışma programlarının 'dış sesleri' artık eskisinden çok daha zorlu bir görev üstlenmek zorunda. Yani sosyal medya yüzünden televizyonda ses, görüntünün önüne geçmiş durumda. Bundan 10 yıl önce biri çıkıp da "Gelecekte televizyon izlenmeyecek, dinlenecek" dese gülüp geçerdim. Ama artık gerçek bu...
Bu arada yıllar önce bu sütunlarda dile getirdiğim bir önerimi yeniden seslendirmenin tam vaktidir. Popüler diziler ve yarışmalar, aynı anda ilgili yayın gruplarının radyo kanallarından da yayınlansın.
Bakın bakalım radyo o şaşalı eski günlerine dönüyor mu, dönmüyor mu...