6 Şubat depremleri yeni savaş silahı mı?

Bilim adamı değilim, deprem uzmanı hiç değilim ama gazeteci hislerim 6 Şubat depremlerinin hiç de "doğal" olmadığını fısıldıyordu kulağıma. Hatta bunu ima eden iki ayrı yazı da yazmıştım bu sütunlarda. Nitekim ABD'den gelen bir haber, bu teoriye daha güçlü bağlanmamı sağladı.
ABD'li üç bilim insanı, Marvin Berndon, Mark Whiteside ve Ian Boldvin, 50 bin vatandaşımızın ölümüne yol açan 6 Şubat'taki çifte depremin, fay hatlarını tetikleyen yeni bir elektromanyetik silah sayesinde oluşturulduğu iddiasıyla ABD'yi "savaş suçu işlemekten" Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne verdiler. (ABD'li bilim adamlarının kendi ülkelerini savaş suçlusu olarak şikayet etmesi de insanlık adına takdir edilesi bir girişim)

Bilim adamları, hazırladıkları kapsamlı dava dilekçesinde bu depremlerin doğal olmadığını, elektromanyetik iyonosfer ısıtıcılı silahlarla kasten tetiklenerek oluşturulduğunu söylediler. Hazırlanan dosyada Türkiye'deki iki depremle ilgili olarak "Kahramanmaraş'ta yüksek gerilimli iki tektonik plakanın kararsız bileşenlerinin bulunduğu iki ayrı noktaya uygulanan ULF, ELF, VLF bandındaki frekanslar aralığına depremi tetiklemek üzere müdahale edildiği konusunda bir şüphemiz yoktur" denildi.
Başvuru dilekçesinde İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği için Türkiye'nin ikna edilmesi ve Rusya ile ittifak yapmasının önlenmesi adına bu eyleme girişildiği yazıldı.
Ne dersiniz? Şüphelenmekte haksız mıymışım?

Futbola "iftar molası" geldi
Dün futbolun değişen kurallarına bu köşenin nasıl katkı sağladığını yazmıştım. Hız kesmeden devam:
Geçen yıl 20 Mart 2024 tarihinde bu köşede "İftar molası niye yok?" başlığıyla aynen şöyle yazmıştım:
"Futbolla ilgilenenler biliyorlar, sıcak havalarda maçın orta hakemi, oyuncuların su ihtiyaçlarını gidermeleri için her iki yarıda birer kez su molası veriyor. Peki iftar vaktine denk gelen maçlarda oruç tutan futbolcular için iki dakika iftar molası verilemez mi? Geçen hafta bir Hıristiyan futbolcu, Müslüman takım arkadaşı orucunu açabilsin diye sahte bir sakatlık geçirmiş, sözde tedavi sırasında da arkadaşı su ve muz ile iftar yapmıştı. Bakarsınız 'iftar molası" jesti, Batı'da giderek kronikleşen İslam düşmanlığını da yumuşatır, kim bilir?"
Şampiyonlar Ligi'nde salı akşamı oynanan Barcelona - Benfica maçında hakem 6. dakikada sahadaki Müslüman futbolcular için iftar molası verdi. Bizim futbolcularımız Orkun Kökçü ve Kerem Aktürkoğlu ile beraber sahadaki Müslüman oyuncular iki dakika süresince oruçlarını açarken hem gözlerim doldu hem de azıcık gururlandım doğrusu...

Bir evrim Hadise'si
Soldaki fotoğraf, Hadise'nin jüri üyesi olduğu ilk O Ses Türkiye'den. Sağdaki ise bu yılki programdan. Hadise değişmemiş de adeta evrimleşmiş gibi. Şirin liseli kız hallerinden, en şuhundan vamp kadın ligine yükselmiş. (Yoksa düşmüş mü desek?)

Vamp demişken, Hadise'nin tüm sahne şovlarına ve kliplerine doz aşımı bir cinsellik hakim oldu. Öyle ki, insanlara ezberlettiği vücut hatları, sesinin ve müziğinin önüne geçti. Peki buna gerek var mıydı?
Bilmiyorum. Bundan sonrası Hadise ile Freud arasında...

Gaf'let kürsüsü
Sahtekârlar gözlerini SGK'nın kasasına dikti. 40 metrekarelik dükkandan 400 sigortalı işçi çıktı.

Zap'tiye
Toprağa cemre düşmüş diyorlar. Toprağı nasıl bulduysa artık?..

Ne demiş?
"Arabayı 22 saatliğine İstanbul Havalimanı otoparkına bıraktım, 1225 lira tuttu. Bilseydim, havaalanına yakın bir otelde oda tutardım, araba da keyfine bakardı." (Oyuncu Zafer Algöz'ün isyanı)