Paranın su gibi aktığı yer...

Salı günü size Dubai'yi anlatmıştım. Okuyamayanlar için kısa bir özet geçelim... Art arda yaptığı kampanyalarla dikkat eçen Sheraton Çeşme Otel, bu kez bir Dubai kampanyası düzenledi. 'Bir alana bir bedava' gibi bir şey bu... Yedi gece Çeşme'de kalıyor, 1.015 TL ödüyorsunuz. Sonrasında da Dubai Sheraton Four Points'de üç gecedört gün tatil kazanıyorsunuz. Biletleriniz Emirates'den kesiliyor (bedava) ve siz kendinizi Dubai'de buluyorsunuz...
HER ŞEY AYNI...
Gelelim Dubai izlenimlerine... Günlerdir gazetelerin ekonomi manşetlerinde Dubai'de patlayan krizle ilgili haberleri okuyunca, Dubai'de bizi farklı bir manzaranın beklediğini düşünmüştüm. Ama yok öyle bir şey. En azından günlük hayatta... Alışveriş merkezleri yine ağzına kadar dolu, trafik yine kalabalık, turist çok. Üstelik hava sıcaklığı 20'li derecelerde seyrettiği için dışarıda gayet güzel zaman geçirebiliyorsunuz. Geçtiğimiz yıl müthiş görkemli bir partiyle açılan Atlantis Otel artık bir turistik merkeze dönüşmüş durumda. Otelin; içeriden, dışarıdan binlerce insan tarafından fotoğrafı çekiliyor. Japon, İngiliz ve Rus turistler ağırlıkta. Oteller dolu. Lüks gece kulüplerinin ve otellerin önü, bir daha bu kadar çoğunu birarada göremeyeceğiniz lüks arabalarla dolu. İçki satışı yasak ama otellerdeki kulüplerde içki su gibi akıyor. Gittiğim en havalı kulüp Cavalli'ydi. Ünlü modacının izlerini taşıyan kulüpte yabancı müşteriler ağırlıkta. Bir sektör(!) dönüyor ama tabii nelerin döndüğünü kimse telaffuz etmiyor. Birbirinden güzel Rus kadınlar, orada, burada, her yerde... Cavalli'nin en havalı locasında oturmanın bedeli beş bin dolarmış. Bunun üstüne içtiklerinizi ödüyorsunuz. Ve bilin bakalım buranın en havalı müşterisi kim? Bir Türk genci. Ünlü bir işadamının kardeşi. Gördüğü ilgiye bakılırsa, kesenin ağzını iyice açıyor demek ki... Hayatımda bu kadar süper miniler giyen kadınların olduğu başka bir yer görmedim. Popüler otellerin önünde bir 15 dakika vakit geçirin, kendinizi bir Hollywood filminde hissedebilirsiniz. Eğlencenin doruğa çıktığı kulüp Boudoir'a ise herkes girmek istiyor. Önü, bizim Reina'nın önü gibi her an kalabalık. İçeri girebilenler şanslı. Para yine su gibi akıyor. Üç bin dolarlık votkayı açtıranlara, özel bir şov yapılıyor. İçki masaya özel bir müzik eşliğinde, görevlilerin taşıdığı bir tahtırevan ile getiriliyor. Ve herkes, 'Kim bu havalı müşteri?' diye dikkat kesiliyor. Eğlence doruğa çıkarken; diyelim ki, partnerinizle öpüşüyorsunuz; bodyguardlar hemen sizi uyarıyor. Çünkü Dubai'de öpüşmek yasak... Ve bu yasaklar listesi, hemen her otelin broşüründe yer alıyor.
HANGİ DELİKTELER?
Sheraton Çeşme'nin reklam ve halkla ilişkiler müdürü ve bu seyahatin mimarı Cihangir Canıyılmaz'la Boudoir çıkışı bir yere oturup geleni geçeni izliyoruz. İstanbul'un ve dünyada pekçok yerin gece hayatını görmüş-yaşamış insanlar olarak, gördüklerimize uzaylı gibi bakıyoruz. Ben Cihangir'e takılıyorum; "Bu insanlar gündüz hangi delikte saklanıyorlar ve gece nasıl ortaya çıkıyorlar?" Durum aynen böyle... Hep çok şaşırtıcı, göz kamaştırıcı ve inanılmaz!