Neden köşe yazıyorum?
Biz yazarlar, hikayelerimizi yazıya döküyoruz.
Bazılarımız daha egoist nedenlerle yazıyor; içindeki zehri atmak için...
Kimi narsist yönünü beslemek, kendi fikrini empoze etmek için...
Kiminin derdi sansasyonel olabilmek, kiminin popüler olabilmek...
Bazıları; neyin gerçek, neyin abartı, neyin hayal ürünü olduğuna dair insanın aklını karıştırırlar...
GENEL BİR CİNNET HALİ
Kimi gerçekleri yazıyor, farklı fikirlerin karşılaştırmasını yapıyor.
Okuyucuya "Sen karar ver" diyor.
Kimi "İlla benim düşündüğüm gibi düşün" diyor; yoksa hırçınlaşıyor.
Kimi yazdıkça ruh sağlığımızı bozuyor, kimi yazdıkça iyileştiriyor...
Bazıları yazdıkça insanlıklarını kaybediyorlar...
Bazıları yazdıkça insanlaşıyorlar...
Bazıları fikir ayrılıklarını abartmadan tartışabilen, makul insanlar...
Bazıları ise abartanlar, halkı kutuplaştırmak için uğraşanlar...
Ben de her hafta yazıyorum bu köşede... Öyle "Popüler olayım, Medyatava'lara çıkayım, illa gündemde kalayım" gibi dertlerim yok!
Buna rağmen, gazetem 10 yıldır bu köşeyi bana veriyor... Çünkü medyada 'genel bir cinnet hali' gittikçe artarken, ruh sağlığını korumak isteyen okuyucu sayısının da gün geçtikçe arttığını biliyorlar...
BİZLERE TERAPİ OLUYOR
Madem elimizde milyon kişiye ulaşabileceğimiz bu kadar büyük bir olanak var, insanın kendisine 'Neden yazdığını?' hatırlatmasında da fayda var... İşte benim sebeplerim:
Ben yazarken, kendi duygularımı, tecrübemi olabildiği kadar basit ve dürüst aktarabilmeye çalışıyorum.
Kendi hayatınıza açık ve dürüst olarak bakabildiğiniz zaman, hikayenizin bir anlamı oluyor.
Ben kendimi yazdıkça, siz kendinizi okuyorsunuz.
Yazdıklarım hem bana, hem sizlere terapi oluyor diye düşünüyorum.
Ben kimim ki, okuyucuya "Benim gibi düşün" diyeyim?
SİZ OKSİJEN ALDIKÇA...
İlla sizlere bir şey kazandırmak veya hayatınızı değiştirmek derdinde değilim...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.