'G.O.R.A', 'Yahşi Batı' ve 'Vizontele' gibi başarılı filmlerin yönetmeni Ömer Faruk Sorak, dört yıl aradan sonra çektiği filmle izleyenleri kendine hayran bırakıyor. Berlin'de doğup büyüyen Esra İnal'ın sıra dışı hayat hikayesinden esinlenilerek senaryolaştırılan '8 Saniye'; kendi gerçeğini ararken rüyalarından destek alan genç bir kadının değişimini anlatıyor. Kendi hikayesinin başrolünde oynayan İnal, daha önce oyunculuk deneyimi olmamasına rağmen filmde başarılı bir performans sergiliyor. 'Ömrün sadece sekiz saniye olsa ne yapardın, nasıl yaşardın?' sorusu filmin temasını ortaya koyuyor. İzleyiciye insan ömrünün aslında ne kadar kısa olduğunu düşündüren film, hayatta korkmadan yaşamanın önemini anlatıyor. Biyografik filmler, seyircinin ilgisini her zaman ayakta tutar ve heyecanlandırır. Siz de bir izleyin bakalım heyecanlanacak mısınız...
YIKILMAZ OYUNCU KLİŞELERİ...
Senaryoyu okuyunca çok heyecanlandım. ('Parası cazip geldi' diyene hiç rastlanılmadı şimdiye dek)
İlk günler kahvaltıda jambon yiyorduk ama sonra hepten poğaçaya döndük. (Yapımcı bizden umudu kesti de)
X yönetmenle yıllardır çalışmak istiyordum, sonunda bu isteğim gerçekleşti. (Yönetmenin ilk filmidir)
Amerika'da oyunculuk eğitimi alıp yurt dışına açılmak istiyorum. (Türkiye'de iş bulamadım da)
Biz çekerken çok eğlendik. (Siz onları bir de sette isyan ederken görün)
Oyunculuğu bırakıp güneyde bir sahil kasabasına yerleşeceğim. (Artık oyunculuktan umudum kalmadı)
O senaryo bana da geldi, ben kabul etmeyince o oynadı. (O rolü kabul etmediğim için çok pişmanım)
Kirpiğim takılıyor, karavanı sallamayın. (Neden kuaför salonunu sete getirmediniz?)