İdilika'nın Mutfağı'nda bugün; buz gibi kış günlerine yakışır, içinizi ısıtacak ve şifa olacak üç orijinal çorba tarifi ile karşınızdayım.
Malum havalar çok soğuk, grip her yerde kol geziyor. Çorbada benim de bir tutam tuzum bulunsun diyerek tam hasta çorbası diye adlandırabileceğimiz lezzette kış çorbaları hazırladım. Çorbaları hazırlarken, çorbanın tarihine de göz atıp öğrendiklerimi sizinle paylaşmak istedim.

BİN YILDIR DOYURUYOR
Bin yıllık geçmişe sahip olan çorba, ilk dönemler kaynama şeklindeki pişirme tekniği bulunmadığından meşe palamudu gibi bitki ve hayvan kabukları içinde yapılmıştır. Ortaçağ'da ise üzerinde buharı tüten, içinde et ve sebze suyunun piştiği tencereler görülürken bu da İngilizce'de 'et suyu' anlamına gelen 'soup'un özünü oluşturmuştur.
Ama çorbanın tarihçesi ya da bildiğimiz şeklini alması dendiğinde akla ilk Fransa gelmelidir.
1500'lü yıllarda Fransa'da sokak satıcıları tarafından konsantre çorbalar ucuz fiyatlarla satılmıştır. 1600'lerde çorba reklamları görülmüş ve çorba, fiziksel yorgunluğun panzehiri olarak lanse edilmiştir.

İLK ÇORBA HANGİSİDİR?
Son olarak çorbaların içinde oldukça bilinen ve kökeni Fransa'ya dayanan soğan çorbasının tarihi, antik çağlara kadar gitmektedir.
Soğan; kolay büyüyen bir bitki olduğundan tarihler boyunca yoksul insanların ana gıdası olmuştur.
Antik dönemde çanaklar içinde yapılan soğan çorbası, 18'inci yüzyılda modern şekilde Fransa'da çıkmıştır. Et suyu, karamelize soğan ve üzerine rendelenmiş peynir ile ekmek konulan soğan çorbası, kültürlere göre farklılıklar gösterse de temel bileşenleri bu şekilde olup Fransız mutfağının en önemli çorbası olarak tüm kültürlerde yer edinmiştir.
Bugünlük benden bu kadar. Bana istediğiniz zaman idilikaninmutfagi@sabah.com. tr adresinden ulaşabilirsiniz. Şimdiden hepinize afiyet olsun. Mutlu sofralarda buluşabilmek dileği ile...

HAYALİ İŞKEMBE ÇORBASI

1 çorba kaşığı tereyağı
2 çorba kaşığı zeytinyağı
4 çorba kaşığı un
1 iri diş sarımsak
Karabiber
1 adet tavuk bulyon
Yeteri kadar su Hayali işkembe çorbası

ÜZERİ İÇİN:
1 tatlı kaşığı tereyağı
Toz kırmızı biber ve kuru nane
Sirke (isteğe bağlı olarak)

Yapılışı: Tavuk bulyonu bir bardak sıcak suda eritiyoruz. Tencereye yağı alıp eritiyoruz ve unu ilave edip kavuruyoruz. Üzerine tavuk suyunu ve yeterince suyu ekleyip karıştırıyoruz. Kaynadıktan sonra ezdiğimiz sarımsağı ilave ediyoruz. Üzerine, tava içinde kırmızı biberle erittiğimiz tereyağını ekliyoruz. Servis ederken sos ve arzuya göre sirke ilave ederek servis ediyoruz.

Püf noktası
Un, tereyağında karıştırarak kokusu çıkıncaya kadar kavrulmalıdır.

KIŞ ÇORBASI

1 adet küçük brokoli
1 adet pırasa
1 adet havuç
1 adet kırmızı biber
1 adet domates
2-3 diş sarımsak
Tuz
Karabiber
Bir tutam dereotu

TERBİYESİ İÇİN:
1 yemek kaşığı dolusu tereyağı ve un

Yapılışı: Bütün sebzeleri temizleyip yıkıyoruz. İrice doğrayıp tencereye alıyoruz. Üzerine sekiz-dokuz su bardağı su ilave ediyoruz. Tuz ve karabiber ilave edip sebzeler yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. Tereyağında unu kavuruyoruz. Kavurduğumuz unu sebzelerin içine alıp blenderdan geçiriyoruz. İnce ince kıydığımız dereotunu ilave ediyoruz. Limon ile servis ediyoruz.

ŞEHRİYELİ SÜTLÜ UN ÇORBASI

2 tepeleme yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı şehriye
1 su bardağı soğuk süt
4 su bardağı soğuk su

Yapılışı: Yağı eritip unu kokusu çıkana kadar kavuruyoruz. Sütü ekleyip karıştırıyoruz. Üzerine suyu ekleyip kaynayana kadar karıştırıyoruz. Kaynayınca şehriyeyi koyuyoruz ve 10 dakika pişiriyoruz.