TAKIP TAKIŞTIRANLAR
Bu yaz yeni plaj tipleri türedi; özellikle de kadınlar çok ilginç. Bir baktığınızda dönüp tekrar bakıyorsunuz. Plaja yüzlerinde düğün makyajıyla geliyorlar. Ellerinde avuç içi kadar bir süs köpeği... Muhtemelen yavrunun kafasına güneş geçmiş, dili dışarıda ama sesi çıkmıyor. Dudaklarını 333 yapıyorlar. Bir de pullu payetli bir bikini; oryantal Didem havası estiriyorlar. Taktıkları görümce takılarını saymıyorum bile; parıl parıl, gözünü alıyor insanın. Birisi onlara, 'Tüm ziynet eşyalarını tak, aman odada bırakma çalınır, üstünde dursun' demiş gibi. İşte bu yaz bu kadınlar arz-ı endam ediyor Bodrum sahillerinde. Korkunçsunuz kızlar!
EN POPÜLER DÖRTLÜ
Geçtiğimiz yaz; sosyal medya fenomenlerinin takipçileriyle buluştuğu plaj partileri dolup taşıyordu. Sosyal medyada da ister istemez karşınıza çıkardı; 'Bu partilere gitmeyene like yok' kafası yaşanırdı. Tek marifetleri, dijital dünya ile şampanya savaşını birleştirmeleriydi. Olayımız; onlarla selfie çekip paylaşmak, onlar gibi konuşup dans etmekti. 'Ablan star bebeğiiiim!' misali... Bu benim olayım değildi, o ayrı... Neyse efendim, bu yaz fenomenler değil; ünlü popçuların hitlerini art arda sıraladıkları, playback ağırlıklı, performanslı happy hour partileri yarışıyor. Bir yanınızda Gülşen, diğer yanınızda Edis, Ayşe Hatun Önal, İrem Derici... Coşun gençler, eller havaya! Bu yaz beach club'lar, bu dörtlünün peşinde. Bu isimlerin plaj şıklıkları da dillere destan. Doğum sonrası kilolarından kurtulma telaşındaki Gülşen'in vücut hatlarını kamufle eden elbiseleri, Ayşe Hatun'un İbiza'dan getirdiği seksi tulumları, İrem'in 'Taş gibiyim, bana her şey yakışır' rahatlığı; gezgin kızlarımıza da örnek olsun diyorum. Taşlı tuşlu assolist havasından çıkın; bakın popçu ablalarınız ne kadar cool giyiniyor.
ZABITA GELİYOR, KAÇ!
Bayram boyunca, özellikle Yalıkavak'ta müzik sesi öyle yüksekti ki, sormayın. Yolda yürürken, alışveriş yaparken, uyurken, en sessiz plajda takılırken bile fonda bangır bangır müzik sesi duyuluyordu. Hem de non stop, 24 saat! Gençler eğlensin diye mekanlar sesi yükseltti ama bu durum çevredeki yazlıkçıları öyle rahatsız etti ki, mekanları zabıtaya şikayet edip müziğin sesini kıstırdılar. Mekancılar, zabıtaya 'Yapma etme abi, bana bir saat daha ver' dese de nafile; müziğin sesi kısıldı. Türkbükü tarafında yaşayan yazlıkçılar, bu duruma yıllardır alışık ama yeni yeni yükselen Yalıkavak'ta mekanlar mantar gibi türediği için, buranın sakinleri bu duruma alışmak istemiyor. 'İzin verirsek ipin ucu kaçar' kafasındalar. Yazlıkçılar da haklı be canlarım, bunun bir dengesi olmalı.
HERMES'LE PLAJA GİDİLİR Mİ?
Sosyetik geçinen bazı kadınların elinde sahtesini görmeye alışsak da, bu yazın en hit parçası; plaj Birkin'leri. Bu çantalar, elbette bu şekilde satılmıyor. Bir servet değerindeki çantanıza kendi ellerinizle kıyıp üzerine Beach Birkin yazdırıyorsunuz. Sonra kolunuza takıp plaja gidiyorsunuz. Çantanın rengi ne kadar cart olursa, o kadar havalısınız demektir. Bir servet değerindeki bu çantaların, en küçük boyutunun fiyatı 8 bin dolardan başlıyor, 40 bine kadar çıkıyor. 'Bir Hermes çantayla plaja gidilir mi?' sorusunun cevabını bu yaz alacağız. Benim favori rengim ve modelim de yanda. Trende uyacaksanız, lütfen sahte çanta takmayın!
