2020 için hem Avrupa Futbol Şampiyonası'na hem de olimpiyatlara adayız. İksini aynı yılda düzenleyemeyeceğimiz açık; birini seçmek durumundayız. Hafta sonu UEFA Başkanı Michel Platini'nin ortaya attığı, şampiyonayı bir-iki ülkede değil, kıtanın geneline yayarak oynama fikri, kulislerde kabul görmüşe benziyor (İstanbul da adı geçen 12 şehirden). Bence isabet olur.
Türkiye bugün karar verilse, iki sene sonra Avrupa Futbol Şampiyonası yapabilecek kapasitede ama olimpiyat için büyük bir yatırım hamlesi gerekiyor. Ve olimpiyatlar, düzenlendikleri şehrin çehresini de olumlu anlamda değiştiriyor.
Birkaç örnekle açıklamaya çalışayım:

ÖNEMLİ ATILIMLAR
1988 yılında Seul'u ziyaret eden turistler şehre 3.3 milyar dolarlık ek gelir sağladı. Oyunlara hazırlık sırasında, 400 bin kişiye ek istihdam yaratıldı.
1992 yılındaki oyunlar için Barcelona; yolları, otelleri ve parklarıyla neredeyse baştan inşa edildi. İspanya o yıl, Avrupa'nın en çok gelişme gösteren altıncı ülkesi oldu. Bugünkü sportif başarıların temeli o yıllarda atıldı.
2008 yılında Pekin'de 37 yeni tesis yapıldı. 318 kİilometrelik kara yolu inşa edildi ve şehre 23 yeni yol bağlandı. Metro sistemi de baştan aşağı yenilendi. Olimpiyat düzenleyen ülkeler, şehirleşme açısından olduğu kadar sportif alanda da önemli atılımlar yapıyor. Misal Çin.
Bugün hâlâ, 2008 Olimpiyatları'na elit sporcu yetiştirmek için uyguladıkları 10 senelik kalkınma planının meyvelerini topluyorlar. Ha keza Avustralya da öyle...
O yüzden ben derim ki, Platini'nin önerisi çok hayırlı olmuştur. Hele de Avrupa Atletizm Şampiyonası'ndan müthiş derecelerle dönüyorken, alınacak bir olimpiyat ülke sporunun çıtasını iyice yükseltmesine sebep olacaktır...