Ağıt da tutma kitap da yazma!

Eski sevgiliye şarkı, kitap, şiir yazılır mı? Yazılır da ne gerek vardır? Hele adam gidip başkasına sevdalanmışsa, bu tamamen yersiz bir eylemdir... Hem onun hem de yeni sevgilisinin burnunu kaldırmaktan başka bir işe yaramaz. Adama "Vay be nasıl da paylaşılamayan bir erkeğim böyle!"; yeni manitaya da "Eskisi-yenisi, herkes sevgilimin peşinde" deme fırsatı yaratır. Dedik ya işte, tamamen boş iş! Ben mesela Şebnem Ferah'ın bir albümünü, kendisini Ebru Gündeş'le aldatan (hem de!) eski sevgilisine ithaf ettiğini öğrendiğimde çok bozulmuştum. Yakıştıramamıştım Ferah'ın duruşuna... O albümdeki bir şarkıda "İçimdeki sesleri susturamazsın" diyordu ya hani, işte Survivor neferlerinden Hakan'ın eski sevgilisi de, Hakan'a olan aşkını anlattığı bir kitap yazmış. Adı; 'İçimdeki şarkıyı susturamazsın'. (Hadi yaptın madem bir iş, bari yaratıcı olsaydın arkadaşım ya!) Belli ki aşkları büyükmüş. Baksanıza Hakan'ın bileğindeki C dövmesi, meğer eski sevgilisi Cihan'ın C'siymiş. (Neyse Allah'tan C'yi Gizem'in G'sine çevirmek kolay.) Ama yine de Cihan keşke aşkını da ihanet acısını da kalbine gömüp toz kaldırmadan kendi yoluna gitseydi. Atı alan Üsküdar'ı geçmişken oturup da eski sevgiliye ağıt yakmanın kime ne faydası var ki? Bir başkası bana tercih edilecek, terk edileceğim, sonra da oturup kalmayan aşkımın destanını yazacağım ha? Hiç işim olmaz. Ve de hiç kimse bu onura layık olamaz.