Her zaman tuvalet kağıdı kullanma, diş macunu tüketme, deterjan, sabun ve her türlü temizlik malzemesi satışlarında vs., 'dünya geriden birincileri' arasında yer almışızdır. Deodorant, parfüm konularına hiç girmiyorum. Adam hayatı boyunca suyla iki kez buluşuyor zaten; Doğduğunda ebe, öldüğünde de imam yıkıyor, parfümü ne yapsın? Gerçi geçen sene domuz gribi korkusuna, insanlarda en azından eli sık sık yıkama konusunda bir hassasiyet oluşmuştu. Bu korkunun sebebi de yatağa düşmek, ölmek değildi aslında... Çünkü ne de olsa kaderci milletiz. Ya "Bize bi'şey olmaz" deriz, ya da 'olacakla öleceğin önüne geçilmez'le, başımıza gelene koyun gibi boyun eğeriz. İnsanlardaki "Aman hasta olmayayım" paniğinin asıl nedeni daha çok, Türkiye'de sağlık konusunda sosyal güvence altında olan insan sayısının azlığı. Şimdi ölümcül grip söylentileri yeniden hortladı. Ama işte her bir şerde hayır vardır ya, bu da biz su sevmez topluma yeniden hijyeni hatırlatacak. İyidir iyi!