Zaman zaman eleştiriye tahammülü olmayan hazımsızlar yüzünden hakim karşısına çıktığımız oluyor.
Onlar istediklerini söyleyecek, istedikleri gibi at koşturacaklar ama kimse gıkını çıkarmayacak. Öyle olsun istiyorlar.
Ve açtıkları abuk sabuk gerekçeli davalarla boşu boşuna adaleti meşgul ediyorlar.
Hele benim gibi su parasını yatırmaya bile üşenecek kadar resmi evrak karşılıklı işlerle arası sıcak olmayan biri için sabah kalkıp adliye binasına gitmek, ölümlerden ölüm beğenmek.
Hayır utanıyorum da, zaman ayrılması gereken o kadar ciddi dava dosyaları varken, antin kuntin bir davanın tarafı olarak orada bulunmaktan.

MAHKEME ADABI
Ama yapacak bir şey yok, bizim mesleğin de cilvesi bu!
Geçenlerde yine bir davam vardır. Bir gece önce eş dost yemekteyiz, konu açıldı. Ve herkes kendi mahkeme anılarını paylaşmaya başladı.
Kimi şikayetçi, kimi tanık olarak bulunmuş o salonda.
Ve istisnasız herkesin hakimden bir fırça yemişliği olmuş.
Yok elini kolunu oynatma, yok sağa sola bakma, yok hızlı konuşma, yok sesini kısma...
Peki ne hakla?
Sanki anamızın karnından mübaşir doğduk! Ne bilelim biz mahkeme adabını.
Ayrıca ellerimiz neden asker gibi iki yanımızda duracak illa ki. Hani öyle ki, önümüzde duran trabzana tutunmak bile yasak. Kardeşim belki benim tansiyon problemim var?

NEDEN FIRÇA YEDİM!
Ya da konuşurken zincirle bağlasalar eli kolu oynamadan durabilen bir insan değilim mesela.
Farkında bile olmadan yaptığım el kol hareketlerim yüzünden, neden hiç tanımadığım elin adamından azar işiteyim?
Veya sesim o kadar çıkıyor ve ben daha fazla bağıramıyorum. Senin kulakların az duyuyorsa, ben neden fırça yiyorum?
Bu ülkede polis, asker ve hakimler vatandaşa hizmet için değil de azarlamak, ezmek, had bildirmek için var sanki.

NE HAKLA?
Daha önce de yazmıştım; ne hakla bize 'sen' diye hitap ediyor bu meslek grubları? Biz onlara 'siz' diyeceğiz, ki zaten doğrusu bu, ama onlar bize 'sen'!
Bir daha soruyorum: Ne hakla?
Ortada bir saygı olacaksa, karşılıklı olmalı.
Devleti temsil edenler halka; anlayış, sevgi, saygı çerçevesinde yaklaşmalı.
Sivilleri gözünün üstünde kaşın var gerekçeleriyle çocuk gibi azarlamak, dava sonuçlanmadan suçlu muamelesi yapmak, bağırıp çağırmak, ezmek için bahane aranmamalı.
Vatandaşa biraz ayıp oluyor. Bu tavırlar çok gücümüze gidiyor.
Yeri gelmişken bir sitem ileteyim dedim.