Sabahın beşi Ayşe'nin işi

Uyurgezer miyim neyim, anlamadım. Kendisine bir şey yaptığımı zannetmiyorum ama uykuyla aramızda bir sıkıntı olduğu kesin. Neredeyse her gece salonda tur atarken buluyorum kendimi. Saat 3-5 gibi... Artık öyle alıştım ki uyanmasam yadırgayacağım. Neyse bu sabah da (yani size göre dün) 5.00'te açtım gözlerimi. Bence "Kesin geri yatarım. En iyisi yataktan çıkmayayım" dedim, dinletemedim. Yorganı açmamla sanki uyku sonsuza dek bünyemi terk etti.
NE YAPACAĞIM ŞİMDİ?
Gittim salona, aldım kahvemi (Sigara sağlığa zararlıdır) başladım e-postalarımı cevaplamaya, gazeteleri okumaya... Sonra saat 8.00 oldu, eee? Ben ne yapacağım şimdi? Annem uyuyordur, kahvaltı bile edemem. (Annemle komşuyuz ve ben tüm nimetlerinden yararlanıyorum ya...) Twitter'a baktım. Gülben Ergen program çekimine gidiyor, Metin Arolat iş başında, Seren Serengil çoktan kendine gelmiş, bir de sokak köpeklerini koruyor. Ebru Akel, Emirgan'da nefis bir kahvaltı etmiş... Ya ben? Hâlâ kendi sabahımın olmasını bekliyorum. Yok yok, bugünüm pek verimli geçti. Bundan sonra her gün beşte kalkabilir miyim dersiniz? Sabahlar ne kadar doluymuş meğer. Bkz: Bir gececinin sabahla imtihanı.