Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Şahan'ın dava açması yanlış

Şahan Gökbakar denince akla ilk 'Recep İvedik' gelir ve en büyük yanılgı da burada başlar. Şahan aslında çok iyi eğitim almış bir entelektüel ama bu özelliğini, Recep İvedik karakterine zarar vermemek adına bilinçli bir şekilde deşifre etmiyor. Hal böyle olunca da medyada Şahan'a dair algıda bir yanılgı söz konusu... Köşe yazarları bile Şahan'ın gerçek hayattaki maceralarını kafalarındaki 'Recep İvedik' olgusuyla değerlendiriyor ve sorun da tam bu noktada başlıyor. Şahan'ın, Berrak Tüzünataç ile olan balkon macerasıyla ilgili Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu'nun yazdığı senaryoda da algıda yanılgı söz konusuydu... Aslında birçok yazar aynı hatayı yaptı. Güya Şahan, Zeynep Beşerler tarafından reddedildikten sonra kendini ispatlama mücadelesine girişti. Berrak ile olan balkon macerası da Şahan'ın erkeklik gururunu tamir eden bir şovdu. Cengiz'in yazısında bence hakaret yok ama Şahan'ın gururunu incittiği kesin.

BU KADAR ALINGAN OLMA
Peki Şahan, Cengiz'e dava açmakta haklı mı? Bence Şahan, haklı olduğu bir konuda Cengiz'e dört ayrı dava açarak hata etti. Bu tür sorunlar bir telefonla halledilir. Açarsın "Cengizciğim, bu yazı beni küçük düşürdü" dersin, o da başka bir yazıda bu durumu telafi eder. Türkiye'de popüler gündeme yön veren en güçlü kalemlerden biri olan Cengiz'i de yakından tanıyorum. O da bu tür yanlış anlaşılma konularında hassastır. Şahan mahkemeye sunduğu dilekçede "Semercioğlu, yazılarıyla... balkonu özel alan olmaktan çıkarmıştır" diyor. Literatüre girecek bir suçlama! Sanatçılarımızın bu aşırı alınganlığını bir türlü kıramadık. Belki de bu bize özgü bir sanatçı hastalığı. 10 yazıda övgüler düzersin, bir yazıda eleştirince, hemen tavır alırlar, dava açarlar. Biz yazarlar bu duruma alışkınız ama sanatçılar aynı geminin yolcusu olduğumuzu genelde unutuyorlar. Sevgili Şahan, sana sadece şu örneği vereyim. İlk 'Recep İvedik' filminde herkesin seni yerden yere vurduğu dönemde, sana ilk sahip çıkan Hürriyet'in Kelebek ekiydi. Ben o zamanlar Kelebek'te çalışıyordum... Eski müdürüm Selim Akçin, Cengiz Semercioğlu ve ben; Şahan'a dair konuşuyorduk. Cengiz, "Şahan'a haksızlık ediyorlar. Halk ve gençler bu çocuğu çok seviyor" deyince bizim manşet belli olmuştu. Hemen halktan yorum almıştık. Yanlış hatırlamıyorsam o manşeti, Şahan'ın başarısını yücelten bir iki haber de takip etmişti. Evet, gazeteci olarak bu bizim görevimiz. Bunları yazmam da gereksiz ama bazı gerçeklerin bilinmesini istiyorum. Bence Türkiye'de popüler kültür yazarlığı, siyasi konularda kalem oynatmaktan daha zor. Politikada saflar bellidir, her gün yazacak onlarca memleket sorunu vardır. Yeteneksiz olsanız da bir grubun sözcülüğünü üstlenmeniz ya da hükümeti 365 gün eleştirmeniz sizi popüler yapar.

GÜNER ÜMİT'İ HATIRLA
Popüler kültür yazarlığı ise çok kaygan bir zemin... İşin içine insan psikolojisi, toplumsal değerler, sanatçı-hayran ilişkisi, okuyucuya keyif verme misyonu, tabuları zorlamak vs. çok farlı unsurlar da giriyor. Cengiz de popüler kültürün kaygan zemininde çok da büyütülmeyecek bir hata yapmıştır. Şahan lütfen bu kadar alıngan olma. Unutma ki, sen de kaygan bir zeminde çalışıyorsun. Güner Ümit'in hatasını ve sonrasında neler yaşadığını hatırla!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA