Pazar gecesi Wikileaks belgelerinin açıklanmasını anı anına takip etmek için çocukları erkenden uyuttum ama evdeki hesap çarşıya, pardon bizim haber kanallarına uymadı... Pazar geceleri galiba ülkemin bütün habercileri evde pinekliyor. Tüm dünya nefesini tutmuş Wikileaks belgelerinin açıklanmasını izledi, bizimkiler sanki aralarında anlaşmışçasına Türkiye ile ilgili bilgileri altyazı geçmekle yetindiler. CNN TÜRK'te 'Eğrisi Doğrusu' programında Osmanlı saray hayatı konuşuluyordu. Saat 24.00'te bir uzmanı ekrana çıkarmayı akıl ettiler. HABER TÜRK'te de durum aynıydı, canlı yayına bağlanmak için geç kaldılar. Bağlandıktan sonra da Ceyda Karan faktörüyle CNN TÜRK'ün önüne geçtiler. Karan'ın soğukkanlı analizleri doyurucuydu. Severek izlediğim, yazıya da döktüğüm TRT TÜRK'ün beni yanıltmasına ayrıca üzüldüm. Tüm dünyada muhabirleri bulunan, çok geniş bir haber ağına sahip olan bu kanalda ise 'Futbol Her Şeydir' programı vardı. TRT HABER ise film yayınlıyordu. Bir ara bir uzmandan görüş aldılar ama o da göstermelikti sanki. Bence pazar gecesinin galibi TGRT HABER'di... Diğerleri gibi altyazı geçmek yerine hemen canlı yayına bağlandılar, yurt içi ve yurt dışındaki uzmanlardan görüşler aldılar.
TV'LER SINIFTA KALDI
NTV ne mi yaptı? Vallahi ben TV'den umudu kesip, Wikileaks belgelerini internetten takip etmeye başladığımda yayını devam eden programın adı her şeyi özetliyordu: 'Gerçek Orada Bir Yerde'... Gerçek altyazı ile ekranın altından geçiyordu ama Şerif Mardin, Hollywood'dan bahsediyordu... NTV'cilerin en büyük hatası 22.30'da girdikleri haber bültenini devam ettirmemeleriydi... 23.15'ten itibaren 'Gerçek Orada Bir Yerde'yi banttan yayınlamanın izahı olamaz! Diyeceksiniz ki, "Çok fazla belge vardı, sağlıklı bir değerlendirme yapmak için beklediler"... Ne beklemesi yahu! Bu belgelerin açıklanacağı günler öncesinden biliniyordu. Dünya siyasetinin 11 Eylül'ü kabul edilen Wikileaks belgeleri yerine spor ve tarih programlarını, film yayınlamayı tercih eden TV habercileri, yine gazetelerin gerisinde kaldılar.
