Şimdi de yabancı film dalında Türkiye'yi Oscar'da temsil edecek film tartışılıyor. 'Ateşin Düştüğü Yer'in İsmail Güneş'in kariyerindeki en iyi film olduğu konusunda tüm yazarlar hemfikir ama bu film Altın Portakal'da yarışmak için ön elemeyi bile geçemedi.
Öte yandan aynı film Montreal Film Festivali'nden 'En İyi Film' ve FIPRESCI ödüllerini kazandı.
Şimdi bu işte bir terslik var!
Montreal jürisi beğeniyor, bizim ön jüri filmi yarışmaya bile sokmuyor!
Oscar için Türkiye elemesinde 'Ateşin Düştüğü Yer'in rakipleri de güçlüydü. 'Yeraltı', 'Araf' gibi hem izleyicilerin hem de eleştirmenlerin sevdiği yapımlar yarışıyordu. Acaba bu yıl muhafazakar sinemaya destek mi verildi diye Oscar'a gidecek filmi seçen jüri üyelerine baktım çok da muhafazakar sinemacı, yazar vs. göremedim.
Açıklanan kararda jüri üyelerinden Taner Barlas ve Osman Sınav'ın oy kullanmadığı not düşülmüştü. Bu da garip!
Jüriye katılıyorsun neden oy kullanmıyorsun, oraya çay içip iki muhabbet etmeye mi gittiniz mi?
Türkiye'de tartışma yaratmayan bir jüri seçimi ne zaman olacak acaba? Bu sorundan sosyolojik bir Türkiye analizi çıkabilir.