Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Otopark vaatleri neydi? Nasıl devam ediyor?

İstanbul-Avcılar'da aracını park ettikten sonra evine çıkan M.Ç.(49) aracını yan binadaki evin sınırını 5 cm. ihlal ederek park ettiği için komşuları tarafından aşağıya çağrıldı. Balta ile darp edilen M.Ç.'nin hayati tehlikesi sürüyor, karısı A.Ç. ise bacağına aldığı balta darbesiyle yaralandı. Haberin görüntüleri korku filmi gibiydi, baltayla, sopalarla zavallı adamı ve eşini öldüresiye dövdüler. Hem de sınırı sadece 5 cm. geçtiği için! O park sınırını kim belirliyor? Evinizin önündeki yol, babanızın malı mı? "Evimin, dükkanımın önü benimdir" diye bir anlayış çıktı. Boş yer varsa, herkes oraya park edebilir.
Bu olay sosyal medya mahkemesinde (!) gündem olduğu için, magandalar gerekli cezayı alacaklardır diye düşünüyorum. Peki, sosyal medyaya yansımayan araç park yeri kavgaları ne olacak?

O YASAYA NE OLDU?
Google'a 'Araç park yeri kavgası' yazın, her gün birkaç adli vakayla karşılaşırsınız. Park yeri için millet birbirini öldürüyor artık! Eskiden trafiğin yoğun olduğu merkezi yerlerde kavga çıkardı ama vatandaş artık Avcılar'da mahalle arasında park yeri için birbirine baltayla saldırıyor!
Yeni binalarda otopark yapmak mecburiydi, ne oldu o yasa? Apartmanın altına iki kat otopark yapana fazladan imar alanı verilse fena mı olur? Sokak aralarını bile park yeri yapan İspark, hani kazandığı parayla kapalı otoparklar yapacaktı? Valeler hangi izinle yol kenarlarını otopark gibi işletiyor?
Ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Otopark sorununu İstanbul'un gündeminden çıkaracağız. Transfer Merkezleri ile yeni yapılacak alanlarda 100 bin araçlık otopark sağlanacak. Mevcut otopark kapasitesini asansörlü sistemlerle iki katına çıkaracağız. Park Et-Devam Et uygulaması ile park sonrası toplu ulaşım kullanımı ücretsiz olacak.

Mahalle Zonları oluşturularak, herkes kendi mahallesinde öncelikli ve ücretsiz parklanabilecek" diye vaatlerde bulunmuştu! Sorunu çözme adına en azından biraz yol alınmalıydı. Ama gelinen nokta tam da sosyal medyadaki 'Nasıl başladı?/ Nasıl devam ediyor?' paylaşımlarına örnek olacak türden!
'Sorun nasıl devam ediyor?' Vatandaş evinin önündeki park yeri için bile baltayla saldıracak şekilde devam ediyor! Tabii bu sorun sadece belediyeyi ilgilendirmiyor. Karayolları İdaresi, Trafik Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi bazı kurumların ortak hareket etmesi gerekiyor. Park yeri kavgası yüzünden bizim kadar insanın öldüğü başka ülke var mı? Böylesine basit bir sorunu bile çözemiyor muyuz?

Köpek ısırırsa paranızı alın!
Konya'nın Karatay ilçesinde 2019'da sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan Fatih Boğaz, ısırıldığı ve kuduz tedavisi gördüğü için yerel idarenin hizmet kusurunun bulunduğu düşüncesiyle Karatay Belediyesi aleyhine tazminat davası açmıştı.
Dava sonuçlandı; belediye 3 bin lira tazminat ödeyecek. Bu olayda Fatih'i ısıran köpekler değil, onlara insanlara zarar vermeyecek ortamı hazırlamayan belediye suçludur ve bu karar emsal niteliğindedir. Bazı belediyeler hayvanseverlerin tepkisini çekmemek için sokaklarda başıboş dolaşan köpekleri görmezden geliyor. Belediyeler köpeklere barınaklar hazırlamalı ve üremelerini kontrol altında tutmalı.

Çinekop yemeyin!
Çinekop tezgaha düştü, 'Çinekop bereketi' diye haberler çıkıyor! Bence asıl başlık 'Bebek lüfer cinayeti' olmalı! Çinekop (boyu 12-15 cm.), tıpkı Sarıkanat (boyu 17-20 cm.) gibi lüferin yavrusudur. Çinekop avlanmamalı, boyu en azından 21 santim olup lüfere dönüşene kadar beklenmeli.
İstanbul'un sembolü, Boğaz'ın efendisi lüferin yok olma tehlikesi yaşamasından sadece bilinçsiz avlanan balıkçılar sorumlu değil. Biz tüketiciler Çinekop almazsak, balıkçılar da yavru lüfer tutmaz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA