Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Üniversite mezunlarına silah ruhsatı!

İstanbul'da Can Göktuğ Boz (27), mimar Başak Cengiz'i (28) yolda yürüdüğü sırada takip ederek, çantasından çıkardığı samuray kılıcıyla öldürdü. Sonra da polise teslim oldu. Suçlunun evinde yapılan aramada 15 kılıç ve bıçak ele geçirildi.

Boz, içine karamsarlık düştüğünü, öldürdüğü insanı tanımadığını belirtip "Kılıcı kaç kez sapladığımı hatırlamıyorum. Ben maktulü kılıçla yaralarken bir şey söyleyip söylemediğini hatırlamıyorum, pek sesi çıkmadı" dedi. Bu olay ABD'de olsaydı belki Başak çantasından silahını çıkarıp kendini koruyacaktı! Sosyal medyada da konuşulan "Bireysel silahlanma kolaylaştırılsın mı?" sorusu bence tartışılmalı. Suçluların, katillerin silahı, Samuray kılıcı var ama dürüst vatandaşın yok. Vatandaş kendini nasıl koruyacak? Suçlu kılıçla doğrarken 155'i mi arayacak? Üniversite mezunu, akıl sağlığı yerinde olan, zor psikolojik testlerden geçen insanlara silah taşıma ruhsatı verilirse ne olur? "Ülke Teksas'a döner, cinayetler artar" diyenler var. Elbette ABD'deki gibi silahlı çatışmalar ve cinayetler artar ama dürüst, örnek vatandaşların da kendini katillere karşı koruma hakkı sağlanmış olur.

Tartışmayı kadınlara silah taşıma ruhsatı verilsin diye de genişletebiliriz. Kadınlara fiziksel açıdan üstün olan tecavüzcü, tacizci katillere karşı kendilerini silahla koruma avantajı verilse ne olur? Kadın cinayetleri azalır mı? Bir tecavüzcü, sapık, katil bu hayattan eksilmiş mi olur? Yanıtları zor sorular...

VAKALAR YÜZDE 69 ARTTI
Umut Vakfı'nın araştırmasına göre; yüzde 85'i ruhsatsız 25 milyon silahın bulunduğu Türkiye'de şiddet vakaları son 4 yılda yüzde 69 arttı. Silah sayısı artınca şiddet vakaları da artıyor ama ülkede zaten 21 milyon 250 bin ruhsatsız silah var. Ruhsatsız silaha sahip olanların suç işleme ihtimali de yüksektir.
O zaman örnek vatandaş neden silahla kendini koruyamıyor? Silah ruhsatı alan ve her yıl düzenli olarak zor psikolojik testlerden geçen kişi, zaten suç işlemez ve silahı kendini korumak için alır.
ABD'deki gibi silah alma özgürlüğüne sahip olmak için ceza hukukunun da sağlam olması ve iyi işlemesi gerekiyor. Evime giren hırsızı silahla vurup öldürdüğümde hapis yatacaksam silah ruhsatı ne işime yarar!
İçinden çıkılması zor bir tartışma. Başak Cengiz gibi vücuduna samuray kılıcı saplanırken sesini bile çıkaramayan, dürüst, eğitimli, psikolojisi yerinde örnek vatandaşların kendini savunamaması adil değil.

***


SUÇTAN AİLE Mİ SORUMLU OLMALI?
Mahkemede samuray kılıçlı katil Can Göktuğ Boz'un avukatı olarak dinlenen annesi Ayşe Nejla Yomralıoğlu şöyle konuştu:
"Şüphelinin aynı zamanda annesiyim. Kendisi 14 yaşından beri psikolojik tedavi görmektedir.Verilen ilaçları düzenli kullandıramadık. Son 2-3 senedir tedaviyi reddediyor ve benimle görüşmemektedir. Sıkıntıların arttığını ben de gözlemledim, akıl sağlığının yerinde olmadığını ben de gözlemledim. Bu sebeple gözlem altına alınmasını ve tedavisinin yapılmasını talep ediyorum."
Çocuğunuz masum bir insanı öldürse bile onu savunmak, anne olarak ne zor bir durum değil mi?

BAKANLIK BİLİYOR MU?
Eğer Boz'un cezai ehliyeti yoksa iki üniversite birden nasıl bitirdi? Boz, evinde bulunan kılıç ve kesici aletleri nasıl aldı? Düzenli çalıştığı bir işi mi var? Yoksa ailesinden maddi yardım mı alıyor?
Eğer katilin annesi doğruyu söylüyorsa Boz'un tedavi süreci, ilaç kullanmayı bırakıp bırakmadığının yakından takip edilmesi gerekmiyor mu? Boz'un annesi oğlunun tedaviyi reddettiğini Sağlık Bakanlığı'na bildirdi mi? Ülkemizde ruh sağlığı bozuk olup toplum arasında yaşayan insanları takip eden bir mekanizma var mı?
Eğer tedavi sürecinde ya da ilaç kullanımında ihmalleri varsa, çocuklarını arayıp sormuyorlarsa cezai ehliyet olmayan insanların işledikleri suçlardan ebeveynleri sorumlu tutulmalı mı?
Yasada "Hiç kimse, başkasının fiilinden sorumlu tutulmamaktadır" yazıyor. Ama sokakta kimin akıl hastası olduğunu vatandaş nereden bilecek?
Devlet cezai ehliyeti olmayan insanları yakından takip etmeli ve bu kişilerin davranışlarından da ebeveynleri sorumlu tutulmalı!
Çin'de çocukların işlediği suçlardan ebeveynleri sorumlu tutan yasa tasarısı onay bekliyor!

***


ÖZKÖK'ÜN SESSİZ GİDİŞİ
1986 yılından bu yana aralıksız Hürriyet'te çalışan ve 20 yıl Genel Yayın Yönetmenliği yapan Ertuğrul Özkök'ün gazetesinden sessiz sedasız ayrılması, bu ayrılığın Özkök'ün mahallesinde bile fazla gündem olmaması garip değil mi?

Oysa Özkök medyada bir dönemin en önemli ismiydi! Ama basında sendikasızlaşmanın başını çekmesi, 'Ahmet Kaya manşetindeki gibi birçok insana haksızlıklar yapması, hükümetleri dizayn etmeye çalışması, son dönemde muhalif imajı çizme çabasını bile önemsizleştirdi.
Ne ekerseniz onu biçersiniz!

***


SALGINDAN DERS ÇIKARALIM
Ankara'daki bir otelde yılbaşı gecesi 750 bin liraya sahneye çıkacak olan Hakan Altun'a, her yılbaşı öncesi tartışma konusu olan sahne fiyatları soruldu. Altun da "Ben parayı konuşmuyorum, sadece şarkı söylüyorum. Mesela döner yiyoruz onun parasını bile almıyorlar" diyerek espri yaptı.
Yani Altun parayı menajerim konuşuyor diyor!

Hatırlarsınız belki Altun, kademeli normalleşme kararlarının ardından eğlence ve müzik sektörünün beklentilerini karşılamadığı nedeniyle udunun tellerini kestiği bir protesto videosu yayınlamıştı.
TV programı tutan, işleri açılan Altun'un şimdi keyfi yerinde. Birçok film çekiliyor, tiyatrolar dolmaya başladı, şov dünyasının eski günlerine dönmeleri sevindirici. İnşallah herkes daha çok kazanır.
Tüm dünyayı alt üst eden Kovid-19 salgınından herkes ders çıkarmalı. Kötü günler için hazırlıklı olunmalı.

***


Altyazı
'...değeriniz, hayatına değer kattığınız insanlara göre biçilir.' (The Bucket List)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA