
Falcılar, medyumlar için hesap vakti!
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 'fal', 'astroloji', 'spiritüalizm', 'medyumluk' ve 'yıldız haritası' gibi adlandırılan alanlardan elde ettikleri gelirleri beyan etmeyenleri mercek altına aldı.
1,8 milyar lira kayıt dışı hasılat tespit edildi.
Geç kalınmış doğru bir adım daha.
İnsanoğlu var olduğundan beri spritüal konulara ilgi gösterir.
Doğaüstü yaklaşımlara, güçlere inanmaya meyillidir.
Bazı uyanıklar da bu ilgiyi sömürür.
Sosyal medyayla birlikte falcılar, medyumlar, astrologlar vs. insanlara daha kolay ulaşıyorlar.
YouTube, Instagram, X, TikTok gibi uygulamalarla popülerliklerini artırıp online seanslarla müşterilerin kolayca ulaşıp, IBAN ödemeleriyle büyük paralar kazanıyorlar.
Bir de üç günlük veya bir haftalık tatillerde arınma, meditasyon ve terapi gibi hizmetler sunanlar var.
Zengin müşterilere lüks otellerde detoks+meditasyon+ arınma vs. hizmeti sunuyorlar.
Dar ve orta gelirlileri de minibüslere doldurup şehre en yakın ormanlık alanda indirip el ele tutuşturup çığlık attırıyorlar, meditasyon yaptırıyorlar falan filan.
Bence bunların çoğu saçmalık.
'Fal', 'astroloji', 'spiritüalizm', 'medyumluk' ve 'yıldız haritası' vs. bunlar son dönemin en büyük 'keriz silkeleme' yöntemleri.
"ÇAKRA AÇIYORDUM"
Bir de enerji aktaran, çakra açan yoga, meditasyon hocaları, guruları var. Haberlere konu olmuştu cinsel tacizle suçlanan bir yoga-meditasyon hocası "Ben enerji aktarıyordum, çakra açıyorduk" diye kendini savunuyordu.
Artık enerjiyi nasıl aktarıyorsa!
Genelleme yapmak doğru olmaz ama bazı yoga, meditasyon guruları aralarında "Geçen yine çakra açıyordum" diye başlayan maceralarını anlatıp geyik yapanlar da var!
Üstelik online kurşun döküp, çakra açıp enerji aktarıp kazandıkları büyük paralara rağmen ya hiç vergi ödemiyorlar ya da gelirlerinin çok azını gösterip komik vergiler ödüyorlar.
Kayıt dışı ekonominin nimetlerinden faydalanıyorlar.
Özetle Maliye'nin peşlerine düştüğü falcılara, medyumlara, astrologları, meditasyon gurularını zor günler bekliyor!
Bedavadan vergisiz güzel kazançlar elde ettiler biraz da hesap versinler değil mi?
***
GÜNEŞ VE RÜZGÂR YETER
İngiltere'deki Sussex Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre, eğer dünyadaki uygun her çatı güneş panelleriyle kaplansaydı, insanlığın toplam elektrik tüketiminin 2/3'ü karşılanabilirdi.
Böylece dünyanın fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşması mümkün olabilirdi.
Bunun araştırma yapılamasına gerek yok ki. Karavanlar bile günlük elektrik ihtiyaçlarını güneş panellerinden sağlıyor.
Eğer teknik yatırım ve gerekli yasalar çıkarılırsa güneş ve rüzgâr bedava elektrik sunuyor.
Elbette dünyanın 2/3'ünün elektrik ihtiyacını güneş ve rüzgârdan sağlanacaksa her çatıdaki güneş panelinden ürettiği enerjiye şebeke altyapılarıyla depolamanız gerekiyor.
Ve bu enerjiyi sistemli bir şekilde elektriğe dönüştürüp dağıtmalısınız.
Bu da enerji altyapılarının tamamen değişmesi demek.
Yoksa her yapının üstüne güneş paneli konulması ve bu panellerden sağlanacak enerjiyle o yapıların elektrik ihtiyaçlarının karşılanması ve fazla enerjinin de satılabilmesi için yasa çıkarılsa sistem tıkır tıkır işler. İnsanoğlu hem ucuz elektrik elde eder hem karbon salınımı ve hava kirliliği düşer.
Kâğıt üzerinde bu mümkün ama bunun gerçekleşebilmesi için fosil yakıtlardan, sudan, nükleer enerjiden vs. güneş ve rüzgâr hariç diğer bütün enerji kaynaklarından elektrik üreten ve dağıtan devlet kurumları ile özel şirketleri kazançlarından vazgeçmeleri ya da yenilenebilir enerjiye sistemlerine dahil etmeniz gerekiyor.
Kimse kazandığı paradan vazgeçmez!
***
OKYANUSTA 95 GÜN KAYBOLMAK
Maximo Napa Castro, 7 Aralık'ta yaşadığı Peru'da balık tutmak için iki haftalığına denize açıldı.
Ancak 61 yaşındaki balıkçının teknesi seferinin onuncu gününde fırtınanın etkisiyle rotasından saptı ve okyanus ortasında sürüklendi.
Tam üç aydır arama kurtarma ekipleri tarafından okyanusta aranan Castro, kayboluşundan 95 gün sonra sağ bulundu. Bir devriye gemisi Castro'yu kıyıdan bin 94 kilometre uzaklıkta bitkin bir şekilde buldu. Peki, 95 gün boyunca Castro ne yaptı? Ne yedi ne içti?
Castro, kaplumbağa, böcek ve kuş yiyerek, teknesinde biriken yağmur sularını içerek hayatta kaldığını ama son 15 gün hiç yemek yemediğini açıkladı.
Okyanusun ortasında 95 gün hayatta kalmak tam filmlere, belgesellere konu olacak bir olay.
***
EN HESAPLI TATİL BÖLGELERİ
Birleşik Krallık'ta yaşayan seyahat tutkunları için bu yıl 19.'su hazırlanan Tatil Parası Raporu'nu (Holiday Money Report) yayımladı.
Dünyanın farklı yerlerinin fiyat açısından değerlendirildi raporda, Birleşik Krallık vatandaşlarının yurtdışında tatilde en çok satın aldığı sekiz kalem eşyanın toplam maliyetine bakıldı.
Yanında şarapla servis edilen üç kap yemekli bir öğün, bir bardak kahve, bir şişe yerel bira, bir kutu kola, bir kadeh şarap, bir şişe su, güneş kremi ve böcek kovucu fiyatları toplanıyor.
Listeye göre bu yıl en ucuz tatil bölgesi Portekiz'in Algerve bölgesi 58,95 sterlinle (yaklaşık 2 bin 790 Türk lirası) birinci oldu.
Ucuz yiyecek ve içecek fiyatları sayesinde Algerve'nin birinci olduğu listede Güney Afrika'daki Cape Town (59,84 sterlin=yaklaşık 2 bin 833 TL) ikinci ve Japonya'daki Tokyo (63,34 sterlin=yaklaşık 3 bin TL) üçüncü oldu.
Dördüncü sırada Endonezya'dan Kuta, beşinci sırada ise Hindistan'dan Delhi yer aldı.
Marmaris ise 86 sterlinle (yaklaşık 4070 TL) listeye 14. Sıradan girdi.
Dünyanın en pahalı kentlerinden Tokyo'nun listede ikinci sırada yer almasının nedeni ise raporda konaklama masraflarının dâhil edilmemesi gibi gözüküyor.
Marmaris'in 14. sırada yer alması da ülkemizde artan gıda ve içecek fiyatlarıyla açıklayabiliriz.
Gıda fiyatlarının artması, yeme içme mekanlarının fahiş fiyat politikası gelecek turizm sezonlarında yabancı turist sayısını düşürebilir!
***
Altyazı
"Ardında kalanları bırak ve sevdiğine git. Hayat çok kısa." (On the Roa)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.