Peki kardeşlerin kulağına, ablalarının uyuşturucu kullandığına dair haberler gitmemiş miydi hiç? Gitmiş! Serdar Seki anlatıyor: "Çok konuştuk, çok dertleştik, bir sürü akıl verdik. 'Tamam ben bunları biliyorum' diyordu. Kafasına bazı şeyleri takmıştı, sosyalliği kalmamıştı, evine kapanmıştı, tanımadığımız, bilmediğimiz arkadaşlar falan... Madde kullandığını duyduk, sorduk, inkâr etti, sonra 'sadece bir kez' dedi. 39 yaşında insandan bahsediyorsunuz, ne diyebilirsiniz ki?" Serkan Seki ise daha önemli bir şeye değiniyor... "Her şeyde bir hayır vardır. Belki bugün yaşananlar olmasa, ölüm haberi gelecekti" diyor benim bir süre önce yazdıklarımı doğrularcasına. Aynen şöyle demişim şubat ayında: "İyi oldu Deniz Seki'ye! Niye mi? Her dibe çöküş, tekrar yukarıya çıkmak için insana güç verir çünkü. O zamana kadar cesaret edemediğin, yapamadığın şeyi işte o zaman yaparsın; bir kerede silkelersin hayatındaki bütün tozları, hataları, günahları..."