Her iki takımın ilk 11'ini düşündüğümüzde Arena'da ofansif ağırlıklı kadrolar olduğunu gördük. Maçın ilk yarısında atılan bir golün dışında gerek Kayserispor gerekse Galatasaray'ın girdiği net gol pozisyonları vardı. Sahanın en iyi oyuncusu bana göre Galatasaray'ın kalecisi Muslera idi. Çünkü özellikle ilk yarıda çok kritik kurtarışlar yaptı. Kayserispor, Amrabat ve James Troisi gibi çok kaliteli kenar oyuncularına sahip bir takım. Dün de özellikle ilk yarıda Galatasaray savunması bir çok pozisyonda çizgi halinde kaldı. Semih Kaya ve Ujfalusi sık sık hamle zamanlamasında hata yaptılar. Onların arkalarına atılan her topta Kayserispor pozisyonlar üretti. Galatasaray'da ise Elmander önde tek başına kalmasına rağmen çok iyi mücadele etti, rakibi hataya zorladı. Necati Ateş kendisine yardımcı olamadı. Galatasaray ataklarının başlangıcı ise Kayserispor'un savunmadan çıkarken kaptırdığı toplardan kaynaklandı. Galatasaray'ın Melo ile kazandığı gol yapılış itibariyle son derece mükemmeldi.

MAÇIN KIRILMA ANIYDI İkinci
yarı Galatasaray galip durumda olmanın avantajını iyi kullandı, özellikle ilk yarıda savunmanın orta bölümünde verdiği açıkları vermedi. Melo ve Selçuk İnan savunmaya daha yakın oynamaya başladılar. Galatasaray bu devrede sol kenarı daha iyi kullanarak Riera ve Emre Çolak ile atakların bir çoğunu buradan geliştirdi. Engin de ofansif anlamdan daha önce Gaziantep maçındaki katkıyı yapamasa da rakipten en fazla top kapan isim oldu.
Kayserispor'a gelince... İlk yarıda durum 0-0 iken Amrabat'ın kaleci Muslera'yı geçip boş kaleye topu gönderememesi maçın kırılma anıydı. Ardından Melo'nun golü geldi. İlk yarıda özellikle karşı ataklardan her iki kanattan da G.Saray savunmasını çok güç durumda bıraktılar. Fakat girdikleri gol pozisyonlarında bazen beceriksizlik bazen de Muslera'ya takıldılar. En zayıf taraflarıysa savunmadan çıkarken yaptıkları pas hataları...