Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Lisede az ders çok yaşam

Liselere getirilen yeni sistem ile hantal olan eğitim sistemimiz hareketlilik kazanacak. Bu, çok uzun süren titiz bir çalışmanın ürünü. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bence, son derece doğru ve çağdaş bir sistem. Burada en önemli unsur öğretmenlerimiz olacak. Öğretmen yetiştirmede yapılacak değişikliklerle bu sisteme artılar katılacak. Bildiğiniz gibi eğitim sistemimizin en önemli sorunu, öğretmenlerimizin kalitesi, niteliği ve güvenilirliği. Şayet planlı bir şekilde öğretmenlerimizi bu çağa hazırlayabilirsek, bence sorunları çözebiliriz. Açıklanan liselerdeki yeni dönemde öğretmen eğitimine öncelik verilecek. Asgari 1 senelik eğitim planlanıyor. Önce öğretmen eğitimine yatırım yapılmalı. Sınıfta öğretmenleri güçlendirmeden yeni modelin hayata geçirilmesi pek mümkün olamayacak.
Çocuklarımızı 2035'lere hazırlıyoruz. Zamanın ruhuna uymak zorundayız. 2040'larda çok farklı bir çağa gelinecek. Tekillilik çağı yaşanacak. Biyolojik, fiziksel ve teknolojik bir bütünlük yaşanacak. Beynimize çiplerin konulduğu, damarlarımızda nano robotların dolaşacağı bir dünyaya gidiyoruz. Finansal okur yazarlık, küresel farkındalıklar, bilgisayar programlama dilleri yaşamımıza girmeli. Tasarım ve beceri atölyeleri ile öğrencinin yeteneği doğrultusunda hayalleri gerçekleştirilmeli.
Başka ülkelerde 6-7 ders varken, bizde ise 15-16 ders var. Öğrenciye yarım yamalak çok ders vermektense, daha az ders verip, tam bilgilendirmek bence de doğru bir görüş. Bizim çocuklarımızın da ilgilerine, yeteneklerine ve hayatlarına uygun olan alanlarda derinleşmeye ihtiyaçları var. Ülkemizde okullarımız arasında imkân ve öğrenme farklılığı yüksek. Eğer bu farkındalıklar azalırsa, sınav baskısı da kalkar. Kısacası, öğrenciyi üniversiteye giriş sınavına değil, üniversiteye hazırlamak amaç olmalı.

Sistemin mantığını anlamak
Sistemin mantığını doğru anlamak gerekiyor. Matematik seçmeli ders oldu, bence yanlış bir algı. Matematik ders düzeyi seçmeli oldu, daha doğru. Yeni sistemin temel felsefesi, öğrencinin lisedeki ders seçimleri üniversitedeki bölümün tercihlerine göre şekillendirebilmesine dayanıyor. İddiaların tersine matematik tüm sınıflarda zorunlu. Ancak, öğrenci alacağı matematiğin seviyesini kendi tercihlerine göre seçecek. İsteyen ileri düzeyde matematik seçerken, isteyen uygulamalı matematik alabilecek. Örneğin, psikoloji eğitimi almak isteyen uygulamalı matematiği seçerken, mühendislik isteyen ileri düzey matematik alabilecek. Hiçbir öğrencinin matematik dersi almadan bir üst sınıfa geçmesi mümkün değil.
2020-21 Döneminde uygulanmaya başlanacak olan bu sistemi, özellikle bu yıl 8'inci sınıfta okuyacak öğrenciler çok iyi öğrenmeliler. Ayrıca, 2024'te bu sisteme uygun üniversiteye giriş sınavının da özellikleri ilk sezon belli olmalı ki, öğrenciler ona göre ders seçimi yapabilmeli. Bu yıl lise sonda okuyacaklara da küçük bir müjde. Yalnızca alan dersleri olacak ve üniversiteye hazırlık ağırlık kazanacak.
Yeni lise eğitim sistemine geçiş sonrası bir dizi değişiklik yapılacak. Sınıf geçme yönetmeliğinde çalışan ile çalışmayanı ayırt eden bir sistem getirilecek. İlkokul ve ortaokul sisteminde de yenilikler olacak. Her yenilikte olduğu gibi, bu sistemde de aksaklıklar olabilecek. Hemen olumsuz olmayalım. Taşın altına hepimiz elimizi sokmalıyız ve çocuklarımızın geleceği için MEB'e yardımcı olmalıyız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA