Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

İş dünyası ve üniversiteler

Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) değeri, Türk yükseköğretimi için politikalar ürettiği ve bu konuda yararlı ve gerçekçi uygulamalar yaptığında ortaya çıkar. Son yıllarda, YÖK bu fonksiyonunu güçlü bir şekilde akademide ve toplumda hissettirmeye çalışıyor. Bu politikaları geliştirirken, her zaman akademi camiası, kanun yapıcılar, ilgili kurumlar ve ilgili paydaşlar ile yoğun ilişkiler kuruyor. Geçtiğimiz günlerde bu düşünce çerçevesinde geleceğin meslekleri kongresinde akademi ve TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD gibi iş dünyasının başkanları ile bir araya geldi. Bu önemli konuda, değerli dostum YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile sohbet ettik. Sayın Başkanın görüşlerini sizin ile paylaşıyorum.
Bugün iş dünyası neredeyse tüm alanlarda farklı bir teknolojik altyapı kullanıyor. Geleneksel iş tanımlarının ötesindeki istihdam pozisyonlarına eleman arıyor. Yatırımlarını sürdürmek ve geliştirmek için farklı donanımlara sahip işgücünün ihtiyacını duyuyor. Bu farklı yeteneklerdeki işgücünün dönüşüm süreçlerine uyumunu istiyor. Yeni YÖK, bu gelişmelerin ortaya çıkardığı değişimleri ve yeni yapıyı desteklemenin önemini biliyor.
Yüksek hızlı mobil internet, yapay zekâ, bulut teknolojileri ve büyük veri analizlerinin adaptasyonunun iş dünyasını hızlı, derinden ve yaygın olarak etkilediği net olarak ortaya konulmuş. Robotlar ve yapay zekanın 2020'deki harcamalarının 188 milyar dolar karşılığında olacağını, dünya ölçeğinde sadece yapay zeka marketlerinin 2016'da 1.8 milyar dolar olan harcamalarının, 2025'te 59 milyar dolara ulaşacağı biliniyor. Üniversitelerimiz bu alanlarda her açıdan hazırlıklı olmalı.

Disiplinlerarası derin öğrenme
100/2000 doktora programlarında, YÖK araştırma gruplarının yaygın olmadığı akademik alanları da dâhil ederek ekip kültürünün inşasını desteklemeye çalışıyor. Üniversitelerimiz de farklı alanlarda uzmanlaşmış araştırma ekiplerinin varlığını önemsiyor. Eğitim programlarının bir alanda uzmanlaşmayı sağlarken diğer taraftan da disiplinlerarası bilgi birikimleri ile desteklemesi gerektiğine inanıyor.
Daha önce ülkemizde kapsamlı olarak çalışılmamış robotik, büyük veri, nanoteknoloji, biyo genetik gibi birçok alanda 4200 öğrenci doktor çalışmalarını sürdürüyorlar. Yakın dönemde önemli sayıda mezun verilecek. Bu mezunlar yeni dünyanın bilimsel ve teknolojik dönüşümüne hâkim olarak akademide ve farklı sektörlerde hizmet verecekler. Yapılan toplantı ile de üniversite ve iş dünyası arasındaki bağları daha da güçlenecek. Birbirlerini daha iyi anlayacaklar. Geleceği inşa ederken birlikte adım atacaklar.
Nesnelerin akıllandığı, yapay zekânın günlük hayata girdiği bugünlerin eğitiminde de temel kavramın, derin öğrenme olması gerekiyor. İş dünyamız ile üniversitelerimizin iş birliği yapması çok doğru. Zannedersem önümüzdeki günlerde gençlerimiz yeni mesleklerle karşılaşacaklar. Bence, bu konuda yol gösterici olan rehber öğretmenlerimizin de eğitilmesinde yarar var. 2030'lardan itibaren bambaşka bir dünyaya adım atacağız. Her kapıyı dijital anahtar açacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA