Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HALİT YEREBAKAN

Karnınızdaki şişkinlikten kurtulun!

Sabah kendinizi fit hissediyorken, akşam pantolonunuza sığamıyor musunuz? Bunun sebebi yediklerinizin miktarı değil, cinsidir. Birkaç değişiklik yaparak karnınızdaki şişkinlikten kurtulabilirsiniz

Günün ilk saatlerinde bu kadar göbekli görünmüyordunuz değil mi? Özellikle kadınların en sık şikayet ettiği şeylerden biri; günün ilerleyen saatlerinde ortaya çıkan lokal şişkinliklerdir. Gün içinde pantolon bedeninizde değişiklikler olduğunu, güne dümdüz başlayan göbeğinizin akşama doğru adeta davul gibi şiştiğini düşündüğünüz oldu mu? Birçoğumuz göbek bölgesinde beliren bu gibi şişkinliklerin yediklerimizle doğru orantılı olduğunu düşünürüz. Oysa yediklerinizin miktarının şişkinliğiniz üzerinde bir etkisi yoktur. Şişkinlikten kurtulmak için öncelikle ardında yatan nedenleri öğrenmek gerekir. Hayatınızda basit değişiklikler yaparak oldukça can sıkıcı bu görüntüden kurtulup dümdüz bir karna kavuşmanız mümkün. Öncelikle iki basit soruyu cevaplayarak işe başlayalım: Sabah rahatlıkla giyebildiğiniz kıyafetlerinizin, akşama doğru sizi sıkmaya başladığı oluyor mu? Sabahları kıyafetlerinizi giyerken sizi sıktığını ve eskisi kadar rahat olmadıklarını düşünüyor musunuz? Eğer ikinci sorunun cevabı 'Evet' ise, üzgünüm ama kilo almışsınız demektir! İlk soruya 'Evet', ikinci soruya 'Hayır' dediyseniz, gün içinde yaptıklarınız şişkinliğe sebep oluyor demektir. Birçok kişinin başına gelen bu durumun farklı sebepleri olabilir ancak bilinen en önemli sebebi, yeme alışkanlıklarınızdır.

İKİ BEDENE KADAR FARK YAŞANABİLİR
Şişkinlik, karın ve bağırsak bölgesinde biriken gaz sebebiyle ortaya çıkar. Bağırsaklarda biriken gazın büyük kısmı, kalın bağırsakta toplanır. Gün boyu oluşan gaz, açısal yapısı sebebiyle kalın bağırsakta toplanarak, sabah rahatlıkla giyebildiğimiz kıyafetlerimizin akşam saatlerinde bizi sıkmaya başlamasına sebep olur. Bazılarında bu durum hafif şiddette yaşanırken, kimilerinde iki bedene kadar fark yaşanabilir. Şişkinlikten en çok şikayet edenler, şüphesiz kadınlardır. Bunun tek sebebi kusursuz görünme isteği değildir ve bilimsel bir açıklaması vardır. Kadınların kalın bağırsağı, erkeklere oranla yaklaşık 10 santim daha uzundur. Bu sebeple şişkinlik şikayeti, kadınlarda daha fazla görülür. Bu durumda kadınların yaradılıştan şanssız olduklarını söyleyebiliriz.

YEDİĞİNİZİN CİNSİ ÖNEMLİ
Gaz, öncelikle midede oluşmaya başlar. Ardından bağırsaklara doğru yol alır. Bir gün önce yediklerimizle beslenen bağırsak bakterilerinin ortaya çıkardığı gazla birlikte birikmeye başlayarak, şişkinlik oluşmasına sebep olur. Şişkinlik oluşumunun sebebi, yediklerinizin miktarı değil cinsidir. Şimdi bu durumdan şikayeti olanların dikkat etmesi gerekenleri madde madde inceleyelim. Öncelikle uzak durmanız gereken gıda maddelerini listeleyerek başlayalım:
Sodyum: Sodyumdan kastımız tuzdur. Tuz, vücudumuzdaki sıvıyı tutarak şişkinlik oluşumuna sebep olur. Bedenimizin sodyum ihtiyacını belirlemek amacıyla yapılan çalışmalar, günlük sodyum tüketimimizin 2.300 mg'ı geçmemesi gerektiğini gösteriyor. İşlenmiş gıdalar sebebiyle aldığımız günlük sodyum miktarı ise 3.400 mg'dan fazla. Birçoğunuzun yemeklere lezzet veren tek şeyin tuz olduğunu, tuzsuz yemeğin tatsız olacağını söylediğini duyar gibiyim. Oysa yanılıyorsunuz!

BAHARATLARI KULLANABİLİRSİNİZ
Özellikle şişkinlik şikayeti olanlar, yemeklerini tatlandırmak için alternatif baharatlar kullanmalı. Örneğin tuz oranı minimumda tutulan ya da tuz barındırmayan baharat karışımları denenebilir. Bu tip karışımları hazır alabileceğiniz gibi damak zevkinize göre evinizde de yapabilirsiniz. İçerdiği tuz oranını kontrol edemeyeceğinizden, hazır dondurulmuş gıdalar ve patates cipsi gibi sağlıksız atıştırmalıklar; uzak durmanız gerekenlerin başında geliyor. Diğer sağlık problemlerinin de sebebi olan hazır gıdalar, maalesef hayatımızın değişmez birer parçası halini aldı. Kadınların çalışma hayatında daha da aktifleşmeye başlaması, büyük şehirlerdeki trafik sorununun artması ve evde geçirilen zamanın azalmasıyla, hazır gıdalar en pratik çözüm halini aldı. Özellikle büyüme çağındaki çocukların beslenmesinde bu tip gıdalardan kesinlikle uzak durulması gerekiyor.
Nişasta:
Türk mutfağı, nişasta bakımından oldukça zengin yiyeceklerle dolu. Patates, mısır ve ekmek gibi karbonhidrat zengini yiyecekler, bu grupta sayılabilir. Karbonhidratlar, mide ve bağırsakta daha uzun süre işlem görerek vücudumuzda daha fazla kalır. Bağırsaktaki yolculuğu uzayan karbonhidratlar, burada yaşayan bakterilerin daha uzun süre beslenmesine ve dolayısıyla daha fazla gaz çıkarmasına sebep olarak şişkinliği artırır. Yapmamız gereken, karbonhidratların bağırsaktaki yolculuğunu kısaltarak gazdan kurtulmaktır. Bunun da tek yolu bağırsaklarımızda adeta bir süpürge vazifesi gören lifli gıdaları bolca tüketmektir.

KARAHİNDİBA ÇAYI HAZMI KOLAYLAŞTIRIR
Hayatınıza kolayca adapte edebileceğiniz basit alışkanlıkları başlıklar halinde inceleyelim:
Su Ve Probiyotikler: Su içmek, tüm sistemimiz için son derece faydalıdır. Yeterli miktarda içilen su, bağırsaklarda adeta yıkama etkisi yaparak yenen besinlerin bir an önce atılmasına yardımcı olur. Normal bir insanın günde yaklaşık 2 litre su içmesi kesinlikle gerekli ve şarttır. Probiyotik yoğurtlar, şişkinlik şikayeti olanlar için adeta doğal bir ilaç vazifesi görür. Her gün yiyeceğiniz bir ölçü probiyotik yoğurt, bağırsak sisteminizi düzenleyerek şişkinlikten kurtulmanızı sağlar. Sabah kahvaltısı için bir probiyotik yoğurda ekleyeceğiniz iki kaşık buğday kepeği, gün boyu ihtiyacınız olan lifi önemli ölçüde karşılamanızı sağlar.
Karahindiba Çayı: Karahindiba, doğal diüretiktir. Bir fincan kaynamış suya atacağınız bir tutam karahindiba, sindirim sisteminizi harekete geçirir ve hazmı kolaylaştırır. Her gün bir fincan karahindiba çayını, diyet listenize eklemelisiniz.
Rezene: Rezene, şişkinlik şikayeti olanlar için son derece faydalı ve lezzetli bir alternatiftir. Şişkinlikten kurtulmak isteyenler, rezene çekirdeklerini gün içinde çiğneyebilirler.

TATLANDIRICI VE GAZLI İÇECEK ŞİŞİREBİLİR
Piyasada bulunan düşük kalorili gıdaların tatlandırılmasında kullanılan başlıca madde, yapay tatlandırıcılardır. Yapay tatlandırıcıların ana maddeleri arasında yer alan aspartam, suklaroz ve sakarin gibi maddeler, normal şekerden yaklaşık 300 kat daha tatlıdır. Yapılan araştırmalar; tatlandırıcıların, kişilerde iştah artışına sebep olduğunu gösteriyor. Daha az şeker aldığınızı düşünerek tercih ettiğiniz bu gibi gıda maddeleri, daha çok yemenize ve kaçındığınızı sandığınızdan çok daha fazla şeker almanıza sebep olabilir. Yapay tatlandırıcılar, bağırsakta yaşayan bakterilerin en sevdiği besin kaynaklarından biridir. Gazlı içeceklerde bulunan hava kabarcıkları da şişkinliğe sebep olur. Diyet olduğunu düşünerek gönül rahatlığıyla içtiğiniz gazlı içecekler, yapay tatlandırıcılar ve hava kabarcıklarının bir araya gelmesiyle, şişkinlik oluşumu için kusursuz bir ortam oluşur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA