CHP sonunda ağzındaki baklayı çıkardı. Suriye konusunda eleştirilerini yıllarca duyduk da planlarını bilmiyorduk. Hafta sonu yaptıkları toplantının ardından öğrenmiş olduk. Merak edenler toplantının sonuç bildirisini okuyabilir.
Ama ben kısaca özetleyeyim.
Suriye'de CHP üç şey öneriyor.
Bir Esad'ı tanıyalım. İki ÖSO'yu dağıtalım.
Üç PYD'ye karşı askeri operasyon yapmayalım.
Şaka değil.
Gerçekten böyle demişler. Esad'la görüşecekmişiz. O da ülkesini koruyacakmış. Her şey barış içinde hallolacakmış. Esad daha önce etnik temizliğe tabi tuttuğu Suriyeli mültecileri kabul edecekmiş. Mülteciler de koşa koşa gidip kendilerini kimyasal silahlarla katleden adamın boynuna sarılacakmış.
Böylece mülteci sorunumuz son bulacakmış. Buna kargalar bile güler. Bunu ciddiyetle söyleyenleri ciddiye almak mümkün değil.
Hadi bunları bir kenara bırakalım. Diyelim ki, Esad'a bel bağladık. Esad kendine bel bağlayabiliyor mu? Rusya ve İran olmasa çoktan çökecek bir kuklaya ümit beslemek nasıl bir kafanın ürünüdür?
Rusya'dan habersiz tuvalete bile gidemeyen bir adam bizimle görüşünce bize mi çalışacak?
Zamanı geldiğinde üç kuruşa terk edileceğini göremiyor musunuz? O zaman geldiğinde Türkiye'nin kimyasal silah kullanan bir katili meşrulaştıran bir ülke konumuna düşebileceği hiç mi aklınıza gelmiyor? Esad'la kurulan ilişkinin içerideki mültecileri ve askerimizle birlikte savaşan ÖSO'yu nasıl etkileyeceğini düşünmüyor musunuz?
CHP'ye göre, ÖSO'yu desteklediğimiz için de zarar ediyormuşuz. Bizim desteklediğimiz gruplar Suriyeli sivilleri rahatsız ediyormuş. Esad'ın kimyasal silahlar ve varil bombalarıyla verdiği rahatsızlıktan tek bir kelime bahsetmeyeceksiniz.
PYD'nin yediği haltlara tek bir kelime etmeyeceksiniz.
Ama ÖSO'yu suçlayacaksınız.
Türkiye'nin sahadaki unsurlarına darbe vuracaksınız.
Bu iddianın ardındaki kafayı çok iyi biliyorum.
Ama buraya yazmayacağım.
Türk askeri Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı'nda 130 kadar şehit verirken, bu ÖSO dediğiniz gruplar PKK ve DEAŞ'a karşı Türk bayrağının altında 1500 civarında kayıp verdi. Bunca olup bitene rağmen ÖSO düşmanlığı yapmanın başka bir anlamı yoktur. Bırakın ideolojik saplantılarınızı. En azından Esad'ı düşündüğünüz kadar da ülkemizin çıkarlarını düşünün.
Ancak en vahimi CHP bildirisinin PYD'yi koruma çabası. CHP'ye göre, Türkiye askeri operasyonlar yapmamalıymış.
Soruyorum. Türkiye kime karşı askeri operasyon planlıyor?
Tabii ki PYD'ye. Yani PKK'ya karşı. Buna rağmen CHP itiraz ediyor. "Askeri operasyon yapmayalım" diyor. Bu PYD'yi korumak anlamına gelmiyor mu? İlk değil. Son da olmayacak.
Hatırlayın Kılıçdaroğlu "PYD bize mi saldıracak?" diyordu. Zeytin Dalı sırasında "Afrin'e de girmeyelim" demişti. Hakikaten olacak iş değil. CHP, PKK ile mücadeleyi istemiyor.
Veya bildiride PYD'ye dair tek bir laf etmiyor.
Türkiye'nin bir numaralı güvenlik sorunu için tek bir laf etmiyor.
Ne diyor? "Esad'ı tanıyalım. ÖSO'yu dağıtalım. PKK'ya dokunmayalım." Söyleyecek fazla da söz yok. Allah akıl, fikir ve vicdan versin.