Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NİHAT HATİPOĞLU

Hasetin tövbesi var mı?

İnsanoğlu tövbe kapısını tırmalar ama çoğu kez tövbesinden haz alamadan başka bir günaha dalar. Tövbeyi gerektiren en büyük günahlardan biri de hasettir. Hz. Peygamber (s.a.v.) haset sahibini odun gibi tüketir buyuruyor. Meslek erbabına, özellikle de kendi branşında öne çıkan kişilere karşı haset daha çok belirgin oluyor. Aile fertleri arasında da haset çok yaygındır.
Hz. Yusuf kıssasında bu hasedin bir örneğine Kur'an dikkat çekiyor. Kardeşleri babalarının ilgisinden dolayı Hz. Yusuf'u kıskanırlar onu öldürmeyi düşünürler. Ta ki babalarının ilgisini kazansınlar diye. Ayeti kerime bu şeytani planı şöyle anlatıyor:
"Yusuf'u öldürün veya onu uzak bir yere atın ki, babanızın yüzü (sevgisi) yalnızca size kalsın. Bundan sonra da, tövbe ederek dindar bir kavim olursunuz." (Yusuf, 9)
Garip bir tövbe. Önce cinayeti işleyelim sonra da tövbe edelim. Haset dini bütün olduğunu söyleyenler arasında da, ilim erbabı arasında da çok fazladır. Hz. Yakup'un evlatları herhalde çok iyi yetişmiş kişilerdi. Ama haset belasını aşamadılar.
Haset günahının tövbesini cinayetten sonraya attıklarından dolayıdır ki Yüce Allah onlara tövbeyi nasip etmedi. Gerçek tövbeye yıllar sonra ulaşabildiler. Yıllar sonra babalarına: "Babacığımız! Günahlarımız için bize bağışlanma duası yap dediler." (Yusuf, 97) Hz. Yakup da onlara dua etti. (Yusuf, 98). Tövbelerinde samimi değillerdi. Çünkü yürekten haset kazınmadıkça tövbesi kabul olmaz. Onun için hasedin tövbesi herhangi bir günahın tövbesinden daha zordur. Dikkat edin: Haset bir cinayete yol açabiliyor. Yusuf hikâyesinde olduğu gibi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA