Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Ne hale geldik!

Son günlerdeki gelişmeler, (Bülent Arınç'a suikast hazırladıkları ileri sürülen subayların ifadeleri, Ankara 11. Ağır Ceza Hâkimi Kadir Kayan'ı takip eden askerler hakkında söylenenler) şüpheleri dağıtmaktan uzak.
İşte kafamızı kurcalayan sorular:
1) Albay Erkan Y.B ile Binbaşı İ.G'nin, Eğitim Doktrin Komutanlığı'nda görevli Kurmay Albay Baki K'yi bir yıldır izlediği belirtiliyor. Bu takip emri, sözlü olarak, Seferberlik Bölge Başkanı Yusuf A. tarafından verilmiş! Neden yazılı emir yok? Ayrıca, bir yıldır gerçekleştirilen teknik takip sırasında elde edilen kayıtlar, tutulan raporlar nerede?
2) Bir yıldır takip edilen Kurmay Albay Baki K'nin -tam da takip edenlerin yakalandığı gün- aslında takip edilmesi gerekmediği, şüphelerin haksız olduğu meydana çıkıverdi. Bakın Genelkurmay Başkanlığı bu konuda ne diyor: "Bilgi sızdırdığı ileri sürülen askeri personele yönelik iddiaları doğrulayacak herhangi bir bulguya rastlanmadı." Zaten, şüpheli subayların ifadelerinde de, izlemenin temmuz ayında tamamlandığı, ama tekrar aynı kişiyi ekimden itibaren takibe aldıkları belirtiliyor. Bu kadar uzun süre hakkında delil bulunamayan albay, neden yeniden, ekimde izlenmeye alındı?Alındı mı alınmadı mı? Elde yazılı bir talimat bulunmuyor ki gerçeği bilelim. Bütün bunlarda bir tuhaflık yok mu? Acaba, izlenen Kurmay Albay Baki K., Bülent Arınç'ın evinden 500 metre mesafedeki bir sokakta oturduğu için mi olaya karıştırıldı? Onun adı bir kamuflaj olarak mı verildi?
3) Bir başka takip meselesini daha ele alalım. Kozmik Oda'da inceleme yapan 11. Ağır Ceza Hâkimi Kadir Kayan, 6. günkü kozmik araştırmasını başlatmak üzere, öğlen saatlerinde evinden ayrıldığında, takip edildiği düşüncesiyle, korumalarına, biri resmi plakalı, iki beyaz Renault marka arabayı durdurmalarını söylüyor. Askeri plakalı olan, durmayıp, kaçıyor ama, Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından Mamak Caddesi'nde durduruluyor.
Açıklamaya göre, araçlardan biri, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Uğur Eşref Yiğit'in lojmanına kayıtlı; içinde de yılbaşı yemeğini hazırlamak için marketten alışveriş yapan Uzman Çavuş Özer Ö. isimli aşçı ile iki asker bulunuyor. Bence açıklamanın bu tarafı ikna edici ama askeri plakalı olan Renault neden durmayıp kaçıyor? Daha sonra Mamak'ta durdurulan Garnizon Komutanlığı'na ait bu arabadan, bir elektrik teknisyeni er ile bir marangoz er ve biri onbaşı diğeri er iki şoför çıkıyor. Aşçı tamam da ya diğerleri... Kamuflaj şüphesi sürüyor.
4) Ayrıca, Albay Erkan Y.B'nin ajandasında Ergenekon sanığı Ergun Poyraz'ın "Musa'nın Gülü" ve "Musa'nın Çocukları" kitaplarından özetlenen bir metnin yer almasına ne demeli? Albayın 16 yaşındaki oğlu, neden Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan'ın Yahudi olduğunu ispatlamaya çalışan provokatif bir kitaptan özet çıkarıp da babasına verir?

***

Genelkurmay Başkanlığı, "Birbirimizden şüphelenir hale geldik" diye yakınıyor. Haklı ama, "Kimyamızın bozulmasının" esas sebebi, askeriyenin çeşitli birimlerinde üretilen andıçlar, psikolojik harekât belgeleri ve darbe planlarıdır. Kusura bakmayın, "Ne hale geldik" diye, asıl bizim şikâyet etmeye hakkımız var.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA