Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Geç kalan açıklama

1 Mart tezkeresinin parlamentodan geçmesi gerektiğine inanıyordum (2003). Çünkü geçtiği takdirde Kuzey Irak'ta tampon bir bölge kurulacak, böylece terör eylemleri kontrol altına alınabilecekti. Son açıklamalarıyla Hilmi Özkök'ün de benim gibi düşünmüş olduğunu anladım. Ama nedense, 28 Şubat 2003'te, MGK toplantısında, bu konuda asker hiçbir görüş bildirmedi. Buna mukabil, 26 Şubat'ta Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın Fikret Bilâ'ya verdiği isimsiz demeç çıktı: "Asker rahatsız."
Askerin tezkereye mesafeli durması, en azından lehte hiçbir görüş açıklamaması, AK Parti içindeki tereddüt edenleri olumsuz etkiledi. Komuta kademesinde mutabakat bulunmadığına göre, Türkiye'nin başına çorap örülebilir endişesi derinleşti. Asker, o tarihlerde laiklik meselesinde her gün görüş beyan ediyordu. Buna mukabil, asli görev alanlarıyla ilgili bir konuda topu taca atmaları, hükümeti zor duruma düşürme niyetinden kaynaklanmıştı. O tarihte de böyle düşünüyordum, bugün de. Hilmi Özkök, 1 Mart tezkeresi geçtiği takdirde PKK'yı kontrol altına alabileceklerini bugün söylüyor. Oysa bu düşünce o tarihte MGK tarafından beyan edilmeliydi. Ama maalesef, o sıralar üst düzey komutanlarımız "cumhuriyeti korumak ve kollamakla" meşguldü! PKK'yı 2'nci sırada gelen bir tehdit olarak değerlendiriyorlardı. İrtica ilk sıraya çıkmıştı.
Akan kanın sorumlusu kim? Askerler özeleştiri yapıyor mu acaba?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA