Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİŞ HEKİMİ İLKER ERDOĞAN

Göğüs kanserinde küçük azı dişi mucizesi

Sağlıksız bir ağız, birçok hastalığa, hatta kansere bile neden olabilir. Örneğin azı dişlerindeki problem, aynı meridyendeki memeyi etkileyerek kansere yol açabilir

Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarının başında geliyor.
Görülme sıklığı, dünyanın birçok ülkesinde kalp hastalıklarını geçmiş durumda.
Vücudumuzun tamamı bir bütün olarak düşünülmelidir.
Herhangi bir bölümündeki eksiklik, hatalı tedaviler veya enfeksiyon; ileri dönemde beklenmedik sonuçlara sebep olabilir ve farklı hastalıklara zemin hazırlayabilir.
Tüm kanser türlerinde, vücut hücrelerinden bazıları durmadan bölünmeye başlar ve çevre dokulara yayılır. Kanser riskini en aza indirmek için kanser oluşumunda rol oynayan faktörlerin farkında olmak, gerekli önlemleri almak ve belirli dönemlerde ağız ve diş sağlığıyla ilgili gerekli görüntüleme sistemlerinin kullanarak eksik, problemli, hatalı kanal tedavili-enfeksiyonlu kökleri, iltihaplı gömük dişleri, diş eti hastalığı problemlerini tedavi ettirmek gerekir.
Bir organınızdaki ağrı veya işlev bozukluğu, dişinizde problemlere neden olabilir. Aynı şekilde her bir diş ayrı bir organı temsil eder ve o dişteki ağrı o organı etkiler.
Bir dişinizle ilgili problem yaşadığınızda -enfeksiyon ya da çürük gibi-, bu dişinizle aynı akupunktur meridyeni üzerindeki organ da sağlıksız hale gelebilir. Bunun tam tersi de geçerlidir; belirli bir organdaki işlev bozukluğu, ilgili dişte probleme sebep olabilir.
Enfeksiyonlar, dişlerin kök ucunda olabilir. Bazen X ışınlarıyla, özellikle kanal tedavisi olmuş dişlerde tespit edilemeyebilir.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ETKİLENİR
Geçenlerde ağız ve diş sağlığı ile kanser ilişkisini araştırırken, birçok kanser literatürünü okudum ve kanserle ilgili siteleri ziyaret ederek araştırmalarımı yürüttüm. Bunlardan bazılarını sizinle paylaşmak istiyorum. Bu paylaşacağım bilgiler, belki uzun süredir sahip olduğunuz ve çare bulamadığınız ya da iyi gitmeyen kanser tedavinizde size yardımcı olabilir. 1958'den beri kanser kliniği yöneten Dr. Thomas Rau, yakın zamanda kliniğinde tedavi edilen son 150 meme kanseri hastasının kayıtlarını kontrol etti; hastaların yüzde 47'sinin orijinal meme kanseri tümörü ile aynı meridyende bir ve daha fazla kök kanal tedavisi (kuralına göre yapılmamış) yaptırdığını belirledi. Dr. Rau, kliniğinde rapor edilen bütün kanser hastalarından ağızlarını temiz tutmalarını istediğini ve tüm hastaların da, önce ağızlarındaki hatalı ve enfeksiyonlu kök kanallarını çıkardıklarını ve tedaviye öyle devam ettiklerini belirtiyor.
Kök kanalları, mikroplar için güvenli bir sığınaktır. Dişin içine kan gitmediği için bağışıklık sistemi, iyi doldurulamamış ölü dişin içindeki mikropları öldüremeyebilir.
Mikroplar gelişir ve bazıları kök kanallarındaki bağışıklık sisteminde gizlenir. Bu mikroplar ve dişin içindeki diğer toksinler, periyodik olarak dişin dışına çıkarak bir problem kaynağı olmaya başlar. Hatalı yapılmış ve büyük enfeksiyonlu kök kanal dişlerinin tamamı çıkartılmadığı sürece, bunlardan kaynaklanacak olan 200'den fazla hastalığı tedavi etmek imkansız olacaktır diye düşünülmektedir.
Bununla ilgili çalışmalar yapan hekimlerin genel düşüncesi; enfeksiyonlu ve kuralına göre yapılmamış kök kanal tedavilerinin, bağışıklık sisteminin baskılanmasının başlıca nedenleri arasında görüldüğüdür. Bu alıntıda ilginç olan, göğüs kanseri hastalarının yüzde 100'ünün aynı akupunktur meridyeninde kök kanalarına veya başka enfeksiyonlara sahip olmasıdır. Bu çalışmalar; kanser tedavisi gören hastalarda, o meridyene denk gelen hatalı, eksik ya da enfeksiyonlu dişlerin tedavisi ile ya da çıkartılmasıyla, o meridyendeki etkenin kaldırılmasından dolayı daha çabuk bir iyileşme olacağını vurguluyor. Hatta hiçbir kanser tedavisinin, kök kanalının içinde oluşmuş mikropları öldüremeyeceğini savunuyor.
Amerika ve İsviçre'deki klinikler, kanser tedavisine başlamadan önce amalgam dokuların ve enfeksiyonlu kanal tedavilerinin vücuttan uzaklaştırılmasını tavsiye ediyor ve ardından selasyon tedavisiyle civanın uzaklaştırılması gerektiğini savunuyor. Benim diş hekimi olarak şahsi görüşüm de bu yöndedir.
Ağız içindeki meridyen noktaları incelendiğinde; alt sağ bir ve ikinci küçük azı, üst sağ sol birinci ve ikinci küçük azı dişleri, göğüsle aynı meridyen üzerindedir.

KANSERE NEDEN OLABİLİR
İdeal bir kanal tedavisi yapmak oldukça zordur. İltihaplı kanal içerisindeki tüm bakterileri çıkarmak ve bakterinin tekrar dişe girmesini önlemek bilgi ve pratik uygulama gerektirir. Bu yapılmadığında, dişlerin içinde oluşan mikroplar, bakteriler ve diğer toksinler dişin içinden vücudunuza sızarak enfeksiyona ve kansere kadar birçok sağlık sorununa yol açabilir.
Kök kanalları ile meme kanseri arasındaki ilişkiyi araştıran Dr.
Robert Jones, 300'den fazla vaka ile yaptığı beş yıllık çalışmada aşağıdakileri sonuçları buldu:
Meme kanseri olan kadınların yüzde 93'ü hatalı ve enfeksiyonlu kök kanallarına sahip.
Hastaların yüzde 7'sinde başka ağız patolojisi var.
Olguların çoğunda tümörler, vücudun aynı tarafında hatalı ve enfeksiyonlu kök kanalları ve diğer ağız patolojileri olarak ortaya çıkmıştır.
Dr. Weston Price'ın kök kanalları ve sistemik sağlığa etkileri üzerine yaptığı araştırmanın bir sonucu olarak, kök kanallarının aşağıdakiler dahil her türlü olumsuz sağlık riskini nasıl artırdığını anlıyoruz:
Kalp damar hastalığı
Vücudun iltihaplanması ile ilişkili ağrı ve ıstırap
Beyin ile ilgili hastalıklar
Sinir sistemi hastalıkları
İndirilmiş bağışıklık
Diyabet
Kanser

AĞIZ HİJYENİNİ ARTIRIN
Kronik hastalıklar ve kanser riskinizi azaltmanın ilk adımı, diş ve diş etlerinizdeki bozulmayı engellemektir. Riskinizi azaltmak için aşağıdaki sağlık bakım ipuçlarını göz önünde bulundurun:
Günde en az iki kere dişlerinizi fırçalayın.
Günlük diş ipi uygulayın.
Diş fırçasını üç ayda bir değiştirin.
Bir dil temizleyici kullanarak ölü hücreleri ve bakterileri çıkarın.
Asitli yiyecek ve içecekleri sınırlandırın.
Bol bol sağlıklı su tüketin.
Sağlıklı beslenmeye dikkat edin.
En az altı ayda bir diş hekimi kontrolüne gidin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA