Başka bir Türkiye'de yaşamaya başladık. Daha düne kadar, işadamlarıyla buluşup krizin açtığı yaraları ve şirketlerin hayatta kalıp kalmayacağını konuşuyorduk. Biraz enflasyon düştüğü için, biraz tek parti iktidarının sunduğu istikrarlı ortam yüzünden belki, şimdiki buluşmalarda çok farklı konular konuşuluyor.
Koç Holding'in emekli kurmaylarından Hasan Subaşı'yla dün buluştuğumuzda konuştuğumuz konu "Geleceği şekillendirmek"ti. "Hep yangın söndürdük. Sorun çıkıyor, çözüyorduk. Günlük sorunlardan çıkıp, ileriyi düşünmeye yeni başladık" dedi.
Subaşı, 12 yıldır Ulusal Kalite Kongresi düzenleyen Kal-Der'in başkanlığını yürütüyor. Kal-Der son birkaç yıldır, "Dünya Markası olarak Türkiye" ve "AB ve Dünya Liderliği" gibi vizyoner yaklaşımları ele almaya başladı. Bu yıl çıta biraz daha yukarı çıkıyor ve Türkiye'nin geleceğini şekillendirmek için dünyadan ve Türkiye'den uzman isimlere mikrofon tutuluyor. 24- 25 Kasım'da yapılacak olan kongredeki önemli konuşmacılardan biri de dünyada 'Bay Strateji' olarak tanımlanan Japon Dr. Kenichi Ohmae. Ne de olsa Japonlar bizim gibi değil. Öngörü değil uzgörü mantığıyla ülkelerinin en az 100 yıllık stratejilerini planlıyorlar. Ohmae'ye Japonya'nın ünlü ve başarılı şirketleri rekabetçi stratejilerini belirlesin diye başvuruyor. Özetle Kal-Der iyi bir konuşmacı belirlemiş.
Tabii biz Hasan Subaşı'nın dediği gibi günlük hayatımızı daha yeni organize etmeye başladık. Yarını organize etmeye değil, düşünmeye yeni başladık.
Rekabet bizi mecbur etti!
Bu arada öğreniyoruz ki, EFQM yani Avrupa Kalite Yönetimi Birliği'nde en fazla ödül alan ülkeler sıralamasında İngiltere'yi geçerek geçen yıl ilk sıraya yerleşmişiz. Ama tabii hep böyle değildik! Arçelik'in yürüyen buzdolapları az konuşulmadı. Arçelik genel müdürlüğü de yapan Hasan Subaşı bir defasında geçmiş yıllara atıfta bulunarak, "Biz yürümeyen çamaşır makineleri, yürüyen otomobiller yapmayı beceremedik" dahi demişti. Dünkü sohbetimizde Subaşı, "Rekabetten dolayı mecbur kaldık, hepimiz kaliteyi düzelttik" dedi. Baksanıza Türk şirketleri kaliteyi öylesine düzeltmiş ki Avrupa'da birincilik koltuğuna oturmuş.
