Önceki günü Paris'te düzenlenen ve dünyanın en büyük ve en iddialı kumaş fuarı olarak bilinen Premiere Vision'da geçirdim.
Türk üreticileri kapısında beklettiği günler çoktan tarihe karıştı. Şimdi fuarın en güzel salonlarından birinde İtalya ve Fransa'dan sonra en büyük katılımcı olan Türkiye'den küçüklü büyüklü 165 kumaş üreticisi boy gösteriyor ve onların arasında da Türkiye'deki en büyük kumaş üreticisi olan Yünsa 120 metrekarede yenilikçi kumaşlarını sergiliyor.
Global yeni bir stratejiye yelken açan Yünsa'daki değişimi, 32 yıl çalıştığı Kordsa'nın Mısır, Endonezya ve Tayland fabrikalarının da yönetiminde yer alarak global bir oyuncu olmasında rol oynayan ve geçen yıl Sabancı Holding yönetimi tarafından teklif edilen Yünsa CEO'luğuna evet diyen Nuri Refik Düzgören ve ekibinden dinliyoruz. Düzgören, "Ben Superman değilim. Ekibimin fikirleri benim için çok önemli" diyerek Pazarlama ve Satış Direktörü Bora Birgin ve Mali İşler Direktörü Semih Utku'yu yanından ayırmıyor.
Sabancı Holding'in en eski şirketlerinden 45 yıllık Yünsa, Çerkezköy'deki fabrikada yılda 10 milyon metre kumaş üretiyor ve bunun sadece 2 milyon metresini iç pazara satıyor, gerisini ihraç ediyor. Halihazırda 2016'ya göre yüzde 11 büyüyerek 300 milyon liraya ulaşan şirketin kârlılığı ise ilk 9 ayda yüzde 29 büyümüş.
Düzgören, global pazarlardaki 8 yıllık deneyimini öyle görünüyor ki şimdi Yünsa'yı dış pazarlarda güçlü kılmak için kullanacak. İhracatının yüzde 80'ini Avrupa Birliği ülkelerine, geri kalanı da Japonya, Güney Kore, İran başta Ortadoğu'ya ve ABD'ye yapıyor ve 2018'den itibaren özellikle Japonya ve Güney Kore'de büyümek istiyor.
"İç pazar arka bahçemiz" diyen Düzgören, bu yıl Türkiye'de yüzde 20 büyüme hedefliyor ancak kilogram başı ihacat fiyatının 35 dolarlara geldiği Yünsa'nın yurtdışı pazarlardaki büyümesini daha önemsiyor. Yünsa yüzde 100 yünlü kumaş üretiminin yanı sıra hızlı moda markaları tarafından çok tercih edilen naylon, polyester ve yün karışımı kumaşları da üretiyor.
Geçmişte Armani'ye de üretim yapan hali hazırda Hugo Boss, Paul Smith, Max Mara, Zara, Massimo Dutti, H&M gibi markalara üretime devam eden Yünsa, cironun yüzde 5'ini ayırdığı araştırmageliştirme merkezinde sürekli yeni tekniklerle doğal, hafif, çevreye saygılı kumaş geliştirmeye devam ediyor.
Öğreniyoruz ki AR-Ge bölümününün yöneticisi bir kadın ve üstelik 42 kişinin çalıştığı araştırma geliştirme merkezindeki mühendislerin neredeyse hepsi kadın. Düzgören, kadın oranının Yünsa'da yüzde 34'lerde olduğunu ancak daha yukarı çekmek için çalıştıklarını söylüyor.
5 kuru temizlemeye kadar kırışıklık özelliğini uzatan yani kırışmayan takım elbise kumaşları üretmeyi başaran Yünsa'nın bugüne kadar TÜBİTAK ve AB destekli yürüttüğü proje sayısı 262'ye ulaşmış. Yünsa Türkiye'deki yünler kumaş üretimine uygun olmadığı için yünü Avusturalya'dan olmak üzere hammadde ithalatına 40 milyon dolar ayırıyor. Türkiye'nin kumaş ihracatının ise tek başına yüzde 70'ini Yünsa yapıyor.
Nuri Refik Düzgören, şimdiyse artık sıranın markaya yatırım yapmaya geldiğini ve içerde ve dışarda Yünsa markasına ağırlık vereceklerini söylüyor.
