Mısır'da laiklik tartışmak
Bu hafta Princeton Üniversitesi'ne gidip, öteki işlerin yanı sıra, "Türkiye'de neler oluyor' başlıklı bir konuşma yapacağım. O başlığı kendime bir "alameti farika" olarak seçtim. Dünyanın neresinden bir konferans, ders teklifi gelse, başlık olarak aynı şeyi öneriyorum. Başlık aynı ama içerik her defasında değişik oluyor. Çünkü hem Türkiye'de olanlar, tartışılanlar her hafta değişiyor hem de bu ülke politik ve toplumsal konular bakımından dünyanın en ilginç laboratuvarlarından biri.
Nasıl olmaz? Başbakan Erdoğan, partisi hakkında "laiklik karşıtı eylemlerin odağı" iddiasıyla kapatma davaları açıldıktan ve derin devletle bunca çatıştıktan, attığı demokratikleşme adımlarının tamamı "otoriterleşme" diye tanımlandıktan sonra gitti Mısır'da laiklik konusundaki görüşlerini açıkladı, laiklik-Müslümanlık ilişkisine değindi.
Böyle bir konuyu konferans mevzuu yapmayıp da insan ne yapar?
Basına sızanlardan öğreniyoruz ki, Erdoğan'ın konuşmasını Araplar "ılmaniyye" diye çevirmişlerdir ve bu da Arapçaya ve İslam metafiziğine hayli vakıf Fehmi Koru'nun ısrarla yazdığı gibi, su götürmez bir biçimde "dinsizlik" demek. Nitekim aynı noktayı Erdoğan da vurguladı ve Mısırlı aydınlar arasında laikliğin çevirisinde kullanılacak bir kelime bakımından da, laikliğin bizatihi ne olduğu konusunda da yeni bir tartışmanın başlayacağından söz etti.
İki şey söyleyeyim.
Bu tamam ama ikinci mesele başka bir noktada düğümleniyor.
Mısır, Osmanlı modernleşmesinde ikili bir rol oynamış veya ikili bir yer tutmuştur. Hem Osmanlı modernleşmesinden etkilenmiştir, hem de Osmanlı modernleşmesini etkilemiştir. Böyleyken bile, Osmanlı, o dönemde Niyazi Berkes'in tarihini anlattığı laiklik konusunu, velev ki çok farklı bir biçimde, ele alır ve irdelerken bu konuda nasıl böyle bir noktada kalmıştır, bambaşka bir irdelemenin özü olmalıdır.
Bu tarih neden bizde farklıdır, niye OD ülkelerinde daha farklı?
Atatürk, Türkiye'ye yaptığı gezide İran Şahı'na"laikliğe git" dediğini söylüyor, 1934'te. Bu öneriyi hangi bağlamda yaptığını tartışmak mümkün ama OD ülkelerinin 2011'de gelip dayandığı noktada bu tartışma daha farklı bir anlam taşıyor. Bugün demokratikleşme çabası içinde olan bir OD var karşımızda ve Erdoğan bunun laiklikle olan bağını işaret ediyor. O bağ neden şimdi Amerika'da bir Türkiye modeli tartışmasının başladığını da bize göstermesi bakımından önemli ve ilginç.
Biraz daha devam etmek istiyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.