Hollanda’nın ve vesayetçilerin şizofrenisi
Bazen normal sanılan insanlar bazen de devletler şizofreni hastalığına yenik düşebiliyor.
Kendini Napolyon Bonaparte zannedip tuhaf kıyafetler giyerek akıl hastanesinde gezen bir deliden farkı kalmıyor bazı devletlerin...
Hollanda her zaman çok savunduğu liberal değerleri paramparça ederek, zorbalıkla Türkiye'nin burnunu sürteceğini sanıyor.
Çok uzakta kalan kendi sömürgeci geçmişindeki gibi hunhar hareket ediyor. Ama artık öyle bir dünya yok. O şizofren delinin Napolyon olmadığı gerçeği gibi Hollanda da artık sömürgeleri olan ve Türkiye gibi büyük bir ülkeye ayar verebilme gücüne sahip o kolonyal devlet değil. Küçük ve basit bir ülke. Bir devlet bedel ödeyecekse daha ağırını ödeyen Hollanda olur. Umarım bunu anlayıp Hollanda seçimleri sonrası şizofreniden kurtularak normalleşirler...
Kendilerini çok güçlü sanıyorlardı. Onların inine gireceğimizi ve analarından doğduğuna pişman edeceğimizi defalarca söyledik. Milletin çoğunluğunun desteğiyle ve Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük liderliğiyle FETÖ'yü bizler bitirdik. FETÖ'nün bitmesine tüm ulusalcıların toplamından fazla tek başına Cem Küçük etki etmiştir. Sizin anlayacağınız tabirle tek kişilik ordu gibi FETÖ'yü dağıtmıştır. Gerçek Rambo Cem, çakma Rambo bu şizofren komandodur.
Ergenekon ve Balyoz sanıklarının çıkması gerektiğine toplumu ikna eden de biziz. O sayede çıkabildiler yoksa çıkamazlardı. Kendi mücadeleleriyle değil Erdoğan'ın önderliğinde bizim mücadelemizle çıktılar. Ama hapisten çıktıktan sonra Ahmet Zeki Üçok gibi istisna değerli isimler hariç FETÖ'yü yok etme mücadelesine adamakıllı destek vermediler. Tavuk gibi korktular ve kümeslerine çekildiler. Ortaya pek çıkmadılar.
Hatta o süreçte korkudan FETÖ medyasına yalakaca röportaj verenler oldu bunlardan. 15 Temmuz sonrası FETÖ bittikten sonra ise bitleri kanlandı ve haysiyetsizce rol kapmaya çalışıyorlar. Bunun bedelini milletin çoğunluğu 16 Nisan sonrası elbette ödetecek...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.