Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'daki bir konuşmasına ara verip koruma müdürünü yanına çağırması üzerine pek çok teori üretildi.
Bunlardan biri, Erdoğan'ın prompter'ının bozulduğu ve konuşmasına bu yüzden ara verdiği iddiası.
"Ne var bunda, bozulamaz mı" dediğinizi duyuyorum. Ama iddiayı ileri süren gazetecilerin ve üzerine atlayan siyasilerin derdi başka.
Akıllarınca, zaten Cumhurbaşkanı seçilmiş olan Cumhurbaşkanı'nın "seçilme yeterliliğinin bulunmadığı" türünden mantıksız bir algıyı yerleştirmeye çalışıyorlar. Tıpkı, diploma tartışmalarında olduğu gibi...
Komik. Zira bu "yetersizlik" iddialarının hedefindeki isim, 16 yıldır ülkeyi yöneten bir Cumhurbaşkanı. Yani seçilme yeterliliğine dair cevabı, onayını seçmen 16 yıllık görev süresince girdiği 12 seçimde vermiş. Muharrem İnce'nin ifadeleriyle söylersek "Çıkmışsın vermiş, çıkmışsın vermiş, çıkmışsın vermiş..."
***
Haklısınız, Cumhurbaşkanı seçilme
yeterliliğini seçmene kanıtlaması gerekenlerin
ilk kez bu göreve talip olan
taşra siyasetçileri olduğu ortada...
Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan yine de dün bu iddialara cevap verdi:
"Geçen gün öyle diyor. Prompter'ı unutmuşum. Ben prompter'ı unutmadım,
prompter'ın dersini veririm sana. Ben kanaat önderleriyle yaptığımız iftarda, yanımdaki hoca efendi
akşam namazını kılmak için çıktı. Ben konuşmamı yaparken dönüyordu
, korumalar önünü kestiler, tekrar sandalyesine göndermediler.
Bu beni rahatsız etti. Koruma müdürümü çağırdım 'Şurada hoca efendinin önünü kestiler' dedim. Bu benim ilim ehline gösterdiğim saygımdır bay Kemal, bay Muharrem. Öyle sosyal medyadan saldırmakla netice alamazsınız."
Evet, muhalefetin son yalanının mumu da böyle söndü.
***
Peki,
nedir bu prompter? Daha çok,
haber sunucularının konuşma
hatalarını engellemek
için kullandığı
bir araç. Söyleyeceklerinizi yazıyorsunuz ve prompter size onları hatırlatıyor.
Kısacası bu alet, kullanıcının daha
akıcı, tutarlı, anlaşılır konuşmalar yapmasına, böylece mesajın dinleyiciye
temiz, net ve tam şekilde gitmesine yarıyor.
Örneğin bazı meslektaşlarım kullansa da ben
kısa konuşmalar yaptığım için
prompter tercih etmeyen bir sunucuyum. Ancak
mitinglerdeki gibi uzun bir konuşma yapacak
olsam, mutlaka kullanırdım...
Zaten bu yüzden de konuşmalarında
profesyonelce, okuduğunu hissettirmeden prompter kullanan Erdoğan'ın mitingleri kalabalık oluyor... Diğer siyasileri en az
ikiye katlıyor... Erdoğan'ın konuşmalarında
mesajın en etkili şekilde seçmene ulaştığının kanıtı da sandıklara yansıyan tercihler değil mi?
Kemal Bey'den geçti ama bence
Muharrem Bey de acilen prompter dersleri almalı. Öğretmen olduğu
için kitle karşısındaki jestleri
iyi. Ama konuşmalarında iki
dakika önce söylediğinin tam
tersini söylemesinden, konuyu
dağıtmasından, mantık hataları
için
onun adına utanmaktan çok sıkılıyoruz.
Artık bu seçim için geç kaldı ama inanıyorum ki biraz çaba gösterirse prompter'la konuşmayı Muharrem Bey de öğrenebilir.
Zaten hitap edilen
seçmeni ciddiye almak, onlara
saygı duymak, işini iyi yapmak bunu gerektirir değil mi?